Ekran mı kitap mı? Okuma alışkanlıklarımız dönüşüyor ama aynı keyif yok
Dijital teknolojiler, hayatımızın her alanına olduğu gibi okuma alışkanlıklarımıza da derin bir dönüşüm getirdi. Altınbaş Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Serdar Ay da dijitalleşmenin getirdiği değişimleri ve bu değişimlerin okuma davranışlarımız üzerindeki etkilerini paylaştığı değerlendirmede aynı zamanda sesli kitap pazarının hızla yükselişe geçtiğinin altını çizdi. Ay, “Sesli kitap pazarının dünya çapında 2030 yılında 33,59 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor” dedi.
Günümüzde dijital teknolojinin yaşamımızın her alanına girmesi, alışkanlıklarımızı köklü şekilde dönüştürüyor. Müzikten eğitime, günlük hayattan iş dünyasına kadar birçok alanda dijital araçların yaygınlaşması, okuma alışkanlıklarımızı da derinden etkiliyor. Altınbaş Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Serdar Ay da yaptıkları çalışma ile dijitalleşmenin kaçınılmaz bir süreç olduğunu ve okuma alışkanlıklarımız üzerinde köklü değişikliklere yol açtığı vurgulandığını vurguladı.
Basılı medyadan dijital platformlara geçiş ama hala aynı deneyim ve keyif yok
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Öğretim Üyesi Serdar Ay, dijital cihazlar sayesinde bilgiye erişim hızlandıkça, basılı materyallerin kullanımında belirgin bir azalma gözlemlendiğini aktardığı konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında Türkiye'deki gazete ve dergi sayısı yüzde 9,2 oranında azalarak 4.048'e düşmüştür. Aynı dönemde toplam tirajlar yüzde 8,3’lük bir azalma göstererek 848 milyon 365 bin 241’e gerilemiştir. Bu düşüş, yazılı medyanın yerini giderek dijital platformların aldığını açıkça göstermektedir. Ancak ilginç bir şekilde, bu veriler basılı kitaplarda tam anlamıyla geçerli değildir. Araştırmalarımıza göre, basılı kitaplar hâlâ elektronik kitaplara kıyasla daha fazla tercih ediliyor. Yani, dijitalleşmenin artışına rağmen, basılı kitapların sunduğu fiziksel/zihinsel faydanın ve keyfin değerini koruduğu görülüyor.”
Ekran okumanın avantajları
Yapılan çalışmalar kapsamında ekrandan okumanın sunduğu avantajları da sıralayan Doktor Öğretim Üyesi Serdar Ay, “Dijital okumanın popülerliği artarken, ekran ve basılı okuma arasında birçok fark bulunuyor. Dijital platformlar bilgiye erişim hızını artırıyor. Okuyucular, arama motorları sayesinde istedikleri bilgilere daha hızlı ve kolayca ulaşabiliyor. Örneğin, basılı bir kitabın sayfalarını çevirmeden, sadece birkaç tuş yardımıyla yüzlerce sayfalık bir kitapta aradıkları bilgiye anında ulaşabiliyorlar. Çevre üzerindeki etkiler ise diğer önemli bir konu. Dijital kitapların yaygınlaşmasıyla kâğıt kullanımı azaldığı için ağaç kesiminin önüne geçiliyor ve çevreye daha az zarar veriliyor. Böylece dijitalleşme, doğrudan çevresel sürdürülebilirlik açısından da avantaj sağlıyor” dedi.
Sesli kitap pazarının dünya çapında 2030 yılında 33,59 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor
Bu süreçte ortaya çıkan sesli kitapların ise sadece görme engelli bireyler için değil, zaman kazanmak isteyen herkes için pratik çözümler sunduğunu ifade eden Serdar Ay, “Spor yaparken veya seyahat ederken kitap dinlemek, dijital teknolojinin sunduğu yenilikçi faydalardan biri olarak dikkat çekiyor. Üstelik sesli kitap pazarı dünya genelinde hızla büyüyor. Yapılan tahminlere göre, 2030 yılında küresel sesli kitap pazarının 33,59 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu büyüme, dijital okuma alışkanlıklarının çeşitlenmesine önemli bir katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Anlama performansı ve uyku düzeni
Ekran ve basılı kitaptan okumanın farklı avantaj ve dezevantajlar sunduğunu da söyleyen Serdar Ay, ekrandan okumanın dikkat dağıtıcı unsurlar (reklamlar, e-posta uyarıları gibi) nedeniyle anlama performansını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Ay, “Örneğin, Clinton tarafından 2019'da konuya ilişkin daha önce yayınlanmış 38 farklı çalışmanın ele alındığı ve meta-analizinin yapıldığı çalışmanın sonuçlarına göre basılı kitaplardan okumanın, ekrandan okumaya göre daha iyi anlama ve daha yüksek verimlilik sağladığı öne sürülmüştür. Öte yandan, Yaman ve Dağtaş’ın 2013'te yaptığı bir çalışmada, ekrandan okumanın öğrencilerin okuduğunu anlama performansını olumsuz etkilemediğini, ancak uzun ve zor metinlerde ekran üzerinden okuma yapmanın daha karmaşık olduğunu öne sürüyor. Özellikle ekranın kaydırma dinamiği, metinler arasında ilişki kurmayı zorlaştırabiliyor ve okuma sürecini bölüyor” dedi.
Uyku düzeni üzerinde ise ekranlardan yayılan mavi ışığın olumsuz etkilerinin gözlemlendiğini aktaran Ay, “Yapılan deneyler, mavi ışığın uyku kalitesini artıran melatonin seviyesini baskılayarak biyolojik saati bozduğunu ve uykuya dalmayı zorlaştırdığını ortaya koymuştur. Bu da yatmadan birkaç saat önce ekrandan okumanın sadece zihinsel performans değil, vücut sağlığı üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını gösteriyor” diye konuştu.
Z kuşağı ve dijital gelecek: Dijitalleşme kaçınılmaz, ancak basılı kitaplar hâlâ önemli
Son olarak, ellerinde akıllı telefonlar ve tabletlerle büyüyen Z kuşağının, okuma alışkanlıklarını büyük ölçüde dijital platformlara kaydıracağı öngörülüyor. Dr. Öğretim Üyesi Ay, “Birçok faydalar sunan dijitalleşme kaçınılmaz. Ancak dijital platformlar bilgiye erişimi hızlandırsa da basılı kitapların sunduğu eşsiz deneyimler hâlâ değerini koruyor. Kitap kokusunun verdiği hazzın ekranlardan alınamayacağı çok açıktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.