İklim değişikliği etkilerinde en önemli güvence sigorta
Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan iklim değişikliği kaynaklı afetlerin, son yıllarda etkisini hızla artırmaya devam ettiğini, küresel iklim değişikliğinin getirdiği anormal ısı dalgalarının, özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklık ve kuraklık sonucu meydana gelen yangınların artmasına neden olduğunu belirten Koru Sigorta Genel Müdürü Kasım Yılmaz, şu açıklamalarda bulundu: “Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birinde yer alıyor. WWF-Türkiye’nin yaptığı araştırmaya göre, ülkemizde sıcaklık artışı 2030’lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacak, bu dönemden sonra ise son derece hızlı bir artış gösterecek. Çoğu durumda yangınların çıkmasında sadece birkaç derecelik farkın belirleyici olduğu göz önüne alındığında, WWF-Türkiye’ye göre sıcaklık artışının 1960-1990 dönemine göre kış mevsiminde 4o C, yazın ise 6o C civarına ulaşacak olması, yangın riskinin artmasında endişe uyandırıyor. İklim değişikliği ve bağlantılı aşırı sıcaklıklar günümüzün en büyük risk faktörleri arasında yer alıyor. İklim değişikliğinin etkisiyle artış gösteren doğal afetler, risklere karşı kalkan görevi gören sigortanın önemini bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Sigorta, afetler sonucu meydana gelebilecek kayıpların önüne geçebilmek için önemli bir güvence. Risk gerçekleşmeden sigorta yaptırmak büyük önem taşıyor.”
'ZARARLARIN TELAFİSİ TEDBİR ALMAKLA MÜMKÜN'
Orman yangınlarının, ekosisteme etkileri açısından tüm ülkeleri ilgilendiren doğal afetlerin başında yer aldığını belirten Yılmaz, “Ekolojik ve biyoçeşitlilik açısından fauna, flora, su kaynakları, toprak ve havanın üzerinde birçok olumsuz etki yaratan yangınlar, dünya çapında her yıl milyonlarca hektar orman alanının yanmasına neden olurken, can ve mal kayıplarına sebep olan önemli bir tehdit olarak da karşımıza çıkıyor. Özellikle Akdeniz iklimine sahip ülkemizde orman yangınları sonucu büyük zararlar oluşuyor. Orman yangınları sadece çok değerli varlıklarımız olan ormanlara zarar vermekle kalmayıp, aynı zamanda erozyon, kütle kaybı, su kaynaklarının bozulması, hava kirliliği, çölleşme, sel, heyelan, çığ gibi felaketlere neden olarak ekolojiye ve ormanlık alanların çevresindeki yerleşim yerlerine zarar vermesi ile de sosyokültürel yapıya zarar veriyor. Meydana gelen bu zararların telafisi, yangın öncesinde koruyucu ve önleyici tedbirleri almakla mümkün hale gelebiliyor. Bu kayıpların etkisini hafifletmek için sigorta bilincini artırmalıyız” ifadelerine yer verdi.
'YANGINLAR ÖNEMLİ ZARARLARA YOL AÇIYOR'
BM Çevre Programı ve GRID Arendal Çevresel İletişim Grubu’nun yayınladığı rapora göre, küresel ölçekte 2030 yılına kadar 14, 2050 sonunda 30 ve yüzyılın sonunda ise 50 kadar artacak ekstrem yangınlarla birlikte orman yangınlarının daha sık ve yoğun olmasının beklendiğinin altını çizen Yılmaz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Ülkemizin birçok bölgesinde özellikle yaz aylarında çıkan orman yangınları, büyük hasarlara yol açıyor. Geçen sene Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Akdeniz, Ege, Marmara, Batı Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 49 ilde meydana gelen orman yangınları nedeniyle ülkedeki ağaçlandırmayı desteklemek amacıyla, Koru Sigorta olarak “Her Kaskoya Bir Fidan” kampanyası başlatmıştık. Bu proje ile sürdürülebilir gelecek için en önemli öğelerden olan ormanları yeniden yeşertmek amacıyla Ormancılığı Geliştirme ve Orman Yangınları ile Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakfı (OGEM-VAK) ile imzaladığımız protokol kapsamında 28 bin adet fidan, Koru Sigorta Hatıra Ormanı’na dönüştü.”
'SİGORTAYA YÖNELİK BİLİNÇ ARTMALI'
Yangın sonucu ortaya çıkan hasarın azaltılması için sigorta yaptırmanın önemine dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özellikle ülkemizde yaşanan orman yangınları, sigorta yaptırmanın önemini bizlere bir kez daha hatırlattı. Gün geçtikçe iklim değişikliğinin etkilerini daha yakından yaşamaya başlıyoruz. Haziran ve Temmuz aylarında çıkan orman yangınlarında birçok ev ve işyeri zarar gördü. Son yaşanan yangınlarla birlikte işyeri ve konut sigortalarına yönelik bilincin artması gerektiği görüşündeyim. Sahip olduğumuz varlıkların korunması geleceğimizin güvencesidir. Risk gerçekleşmeden önce varlıklarımızı koruma altına almalıyız. Sadece yaz aylarında değil kış aylarında da etkisini gösteren dolu, sel ve su baskınlarına karşı da evlerimize ve iş yerlerimize sigorta yaptırmalıyız. Hasar gerçekleşmeden önce sigorta yaptırmak büyük önem taşıyor.”