“Jeopolitik gerginlikler, 2025 yılının en büyük açmazlarından biri olmaya devam edecek”
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ocak Ayı olağan meclis toplantısı M.Rifat Hisarcıklıoğlu Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında gerçekleştirilen yılın ilk meclis toplantısına; KTO Başkanı Ömer Gülsoy, KTO Yönetim Kurulu Üyeleri, Çinli iş insanı fabrikatör, Liang Jieshan ile meclis ve komite üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ile Basın mensupları katıldı.
Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantıda Ocak ayında gerçekleştirilen faaliyetler ele alındı. Görüşülen gündem maddeleri oy birliği kabul edildi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için kürsüye gelen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine Bolu Kartalkaya Kayak Merkezinde bir otelde meydana gelen yangın faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek başladı.
“Jeopolitik gerginlikler, 2025 yılının en büyük açmazlarından biri olmaya devam edecek”
Konuşmasında ekonomide yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Gülsoy, “Küresel ekonomi; yüksek enflasyon ve jeopolitik gerginlikler ile ticaret kavgalarının etkisiyle 2024 yılını potansiyelin altında bir büyümeyle kapattı. Jeopolitik gerginlikler, 2025 yılının en büyük açmazlarından biri olmaya devam edecek. Hem Ukrayna hem de Gazze’de süren savaşların yanı sıra savaşlar üzerinden oluşan kamplaşmanın 2025’e damgasını vuracağa benziyor. İkinci önemli risk ise ABD ile Çin arasında artması beklenen ticaret kısıtlamaları ve buna bağlı olarak korumacı politikalar. Avrupa ekonomisindeki zayıflık ve Çin ekonomisindeki yavaşlamada büyümeye yönelik başlıca riskler arasında görülüyor.” diye konuştu.
Avrupa Birliği’nin de Yüksek enerji fiyatları, iş gücü eksikliği, zayıflayan yatırım eğilimi ve Ukrayna’daki savaştan muzdarip durumda olduğunu ifade eden Gülsoy, “Küresel çapta kamu borçluluğu inanılmaz boyutlara geldi. Teknoloji neredeyse rekabetteki tek belirleyici faktör haline geldi. Özetle teknolojiyi satın alabilmek pahalı hale geliyor. Buda bütün dünyada ilave enflasyon baskısı oluşturuyor.” dedi.
“2024 yılı ekonomide yavaşlama yılı olarak geride kaldı”
Ülke ekonomimizin 2024 yılında fiyat istikrarı ile diğer makro dengelerin yeniden tesis edilmeye çalışıldığı dezenflasyon sebebiyle ekonomide yavaşlama yılı olarak geride kaldığını belirten Gülsoy, “Parasal sıkılaşmanın iç ve dış talepte durgunlukla birleşmesi ekonomik aktivite de ivme kaybına yol açtı. Kur artışının enflasyonun çok altında kalması emek yoğun sektörler başta olmak üzere çok sayıda ihracatçı firmanın rekabette ve ihracat süreçlerini devam ettirme süreçlerinde çok ciddi zorlamalarla karşı karşıya kalmalarına sebep oldu. Büyüme uzun yıllar ortalamasının altına gerilirken, zayıf talep nedeniyle dış dengede göreceli olarak olumlu bir seyir izlendi. İşsizlikte ise korkulan olmadı.” İfadelerini kullandı.
“Türkiye Ekonomisinin 3 sac ayağı Enflasyon, Büyüme ve İhracat”
Türkiye ekonomisini 3 sac ayağı şeklinde değerlendiren Gülsoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu ayaklardan bir tanesi, enflasyon. 2024 yılının öne çıkan önemli başarılarından biri enflasyondaki yavaşlama oldu. Mayıs 2024’te yüzde 75’i aşarak zirve noktaya ulaşmıştı. Sene sonunu TÜİK rakamlarına göre 44.4 ile kapattık. Dolayısıyla 32 puanlık bir aşağı geliş yaşandı.
Bu yıl da enflasyonla mücadele açısından tüm gözler yine Merkez Bankası’nın üzerinde olacak.
İkincisi büyüme. Büyüme odaklı politika izlenmesi durumunda, talebi artırmak yoluyla enflasyonla mücadeleye sekte vurma riski var. Bu nedenle ortak beklenti, hükümetin bu yolu tercih etmeyeceği ve 2025’te büyüme oranının yüzde 3’ler düzeyinde tutulacağı şeklinde. Üçüncüsü ise ihracat. Ekonomi için çıkış yolunu işaret edecek en önemli faktörlerden biri, ihracat performansı. Geçen yıl ihracatımız, 2023'e göre yüzde 2,5 artışla 262 milyar dolara yükseldi. Bu rakam her ne kadar Cumhuriyet tarihinin rekoru olsa da ihracatçı şirketlerimizin çok daha büyük potansiyele sahip oldukları hepimizin malumu. İhracatçılarımızın enflasyon ile dengeli bir kur artışı beklentisi var. Bu yöndeki beklentinin karşılanması, ihracatçının üzerindeki büyük bir yükü kaldıracaktır. Bununla birlikte son günlerde hükümetimizin ihracatı destekleme ve ihracatçıların finansmana erişimi konusunda attığı adımları da olumlu karşılıyoruz. “
“Türkiye Ekonomisinin 2025'te Çıkışa Geçmesi Uyumlu Politikaların İzlenmesiyle Mümkün Olabilir”
Başkan Gülsoy, Türkiye'nin 2025'te başarılı bir ekonomik dengeyi kurabilmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde ifade etti;
“Sürdürülebilir büyümenin hedeflenmesi, Döviz kazandıran sektörler ile yüksek katma değerli sektörlerin teşvik edilmesi, İhracat ve dış ticaret dengesinin güçlü tutulması, Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm projelerinin hızlandırılması, Kamu harcamalarının kontrol altında tutulması ve bütçe açığının azaltılması ve Nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve inovasyonun desteklenmesi gerekiyor. Türkiye ekonomisinin 2025'te çıkışa geçmesi, ancak bu faktörlerin bir araya gelmesi ve uyumlu politikaların izlenmesiyle mümkün olabilir görüşündeyiz. Öte yandan, Tarımsal üretimi artırmak zorundayız. Gıdada sürdürülebilir fiyat istikrarını tesis etmek zorundayız.”
“Enflasyon canavarından biran önce kurtulacağız bunun başka çaresi yok”
Enflasyonla mücadelede konulara değinen Gülsoy, “Kredi piyasasına yönelik makro ihtiyatlı kısıtlamaların gözden geçirme ihtiyacıdır. Çok yüksek seyreden kredi maliyetlerinin enflasyonunda dikkate alınarak sellektif bazda yeniden gözden geçirilmesinin bu süreçte önemli bir işlev göreceğini düşünüyoruz. Enflasyonla mücadelede birinci önceliğimiz fiyatlama davranışlarının hızla iyileştirilmesi ve enflasyon beklentilerinin kırılması olmalı. Bu başarılamaz ise bugüne kadar ortaya konulan fedakarlıkların heba olması ve enflasyonla mücadeleye olan inancın tümden ortadan kalkması riski bulunuyor. O yüzden bu enflasyon canavarından biran önce kurtulacağız bunun başka çaresi yok. İstikrarlı ve üretken bir ekonomiye dönüşün başka bir yolu maalesef yok.” dedi.
“Suriye’de yeni ortaya çıkan tabloda vakit kaybetmememiz gerekiyor”
Küresel konjektörün geçmiş yıllara nazaran önemli sonuçlar doğuracağını belirten Gülsoy, “ Rusya – Ukrayna savaşı ile Ortadoğu’da yaşanan çatışmaların sona ermesi, bölgesel ticaretimiz bakımından önemli kazanımlar sağlayabilecektir. Bu bağlamda ihracatımızı etkileyecek gelişmeleri kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle Suriye’de ortaya çıkan yeni tabloda Türkiye’nin insiyatifinin birinci önemde olduğunu biliyoruz. Bu konuda vakit kaybetmemiz gerekiyor. Rusya – Ukrayna savaşı sona ererse Türkiye’nin rolünün üst düzeye çıkacağını bekleyebiliriz. Diğer taraftan tedarik zincirlerinde yeniden yapılanmanın dış ticaretimiz üzerinde olumlu bir etki yapacağını bekliyoruz. Özellikle otomotivde dünya ölçeğinde üretim yapan Uzak Doğulu bazı firmaların Türkiye’ye dönük yatırım yapma kararları yeni alanlar açabilir. En önemli beklentimizden bir tanesi 2024 yılında kurdaki artış ile enflasyon arasında yaşanan yüzde 30 üzerindeki makas. Bu makas sadece ihracatçılarımızı değil, turizm, gastronomi gibi bir çok sektörü ilgilendiriyor. Yani büyük bir aileyi ilgilendiriyor. Bu konuda biz çok pahalı bir ülke olmaya başladık. Bu çok hassas bir konu.” ifadelerini kullandı.
“En büyük sorunumuz Lojistik Merkez, Otoban bağlantı Yolu ve Koyteyner raylı taşımacılık”
Konuşmasının sonunda yerel sorunlara değinen KTO Başkanı Gülsoy “En büyük sorunumuz olan Lojistik Merkez, otoban bağlantı yolu, bir diğeri ise koyteyner raylı taşımacılık için daha fazla gayret etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Atıl durumda olan mera vasfını yitirmiş arazilerin ekonomiye kazandırılması gerekir. Bu konuda da sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Her zaman dillendirdiğimiz gibi “Ulaşım olmadan ticaret olmaz” sloganımızı tekrarlamak istiyorum.”
“Komitelerimizle birlik ve beraberlik içinde çalışarak ticaretimizin geleceğini inşa ediyoruz”
Toplantıda Meslek Komitelerinin yaptığı çalışmaların önemine de değinen Gülsoy, “Komitelerimiz aracılığıyla üyelerimizi ve sektörlerimizi yakından takip etmeye çalışıyoruz. Komitelerimizin çalışmaları, sektörel dayanışmayı arttırmanın yanı sıra, şehrimizin ve ülkemizin ekonomisine katma değer kazandıracak nitelikte stratejik bir vizyonu da ortaya koyuyor. Sektörlerimizin nabzını ne kadar iyi tutarsak, ekonomimize o ölçüde güç katarız.” diye konuştu
Meclis Toplantısının sonunda Başkan Ömer Gülsoy ile Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan tarafından Kayseri Ticaret Odası’nda 2024 yılında en çok faaliyet yapan; Sigorta Acenteleri ve Aracıları, Yük ve Yolcu Taşımacılığı, Eğitim Sektörü, Gayrimenkul Kiralama ve Bina Yönetimi Hizmetleri, İnşaat Malzemeleri Üretimi ve Ticareti Meslek Komite üyelerine plaket verildi.
Toplantıya katılan Çinli iş insanı fabrikatör, Liang Jieshan’a da fahri üyelik belgesi takdim edildi.