KÜRTÜNCÜ: İSPATLASINLAR MAL VARLIĞIMI OSB’YE BAĞIŞLAYACAĞIM

Kayseri OSB seçimlerinden aday olan Kayseri’nin tanınmış simalarından iş insanı Ahmet Hilmi Kürtüncü, kendisi hakkında atılan iftiralara tepki göstererek, “Atmak istediği iftiraları ispatlasın bütün mal varlığımı OSB’ye bağışlayacağım” dedi. Nursaçan için ‘Yalan makinesine bağlasanız yalan makinesi bozulur” diyen Kürtüncü, “Tahir Nursaçan, babası sayın hocamız rahmani vaazlar verirken kendi şeytani işlerle uğraştığı için dinlememiş” ifadesini kullandı.

YALAN MAKİNESİ BOZULUR

İş insanı Ahmet Hilmi Kürtüncü, hakkında çıkan haberlerle ilgili Bekir Okay Kiracıoğlu’nın konuk olarak katıldığı TV1 televizyonunda Gazeteci Doğan Havur ve İsmail Şahin’in sunduğu programa telefonla bağlanarak önemli açıklamalarda bulundu. Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan için, “Bu adamı yalan makinesine bağlasınız, yalan makinesi bozulur.  Böyle bir düsturda adam” diyerek, hakkındaki iftiralara tek tek cevap verdi.

Kürtüncü, “Tahir Nursaçan, televizyonlarda ve camilerde vaaz vererek Türkiye’ye mal olmuş babası saygıdeğer hocamız helali haramı anlatıyor. Vallahi diyerek Allah’ı şahit göstererek yalan söyleyen birisi babasına büyük günahın ne olduğunu sorsun” dedi.

BOZUK PLAK GİBİ

Televizyon programında hakkındaki iddialarla ilgili açıklamalarda bulunan Kürtüncü, yaşananları ve atılan iftiralarla ilgili şunları söyledi;

“Seçim sonrasında biz arkadaşlarımızla toplandık. Benim için OSB, seçim, bu dava kapandığını ilettim. Bir daha bir araya gelmeyeceğimiz ve OSB konusunda bahsetmeyeceğime söz verdim. Arkadaşlarla ayrıldık. Bir daha bir araya gelmedik. 2 yıldır bu adam benim hakkımda yalan yanlış iftiralı çok söz söyledi. Bir şey söylemeyeceğim. Allah’a havale ediyorum dedim. Zaten bozuk plak gibi seçimden beri benimle ilgili bahsettiği konu OSB’de 6. Caddedeki almış olduğum işyerinden bahsediyor. Yine söylemiyordum. O kadar sabır taşırdı ki; çok yalan söylemeye başladı. İftira ve yemin etti orada. 2014 yılında Halk Bankası müdürü rahmetli oldu. O dönemde bana haber yolladı. Burayı alınmasıyla ilgili. Ben bankadan mal almayacağımızı, hacizli malı almayacağımı söyledim. Bu şekilde bunları yolladım. O zaman bura için benden 2 milyon lira para istediler. Ben telefonumu kapattım. Bana ulaşamadılar. Ben hacizli mal almam. Bu şekilde kapandı.”

BİR YIL SONRA ARACI KOYDULAR

“Aradan bir yıl geçti. Aracı soktular. O aracı ile birlikte benim burayı almamı istediler. Dedim ki; müdür beye, hacizli malı almam. Ağlayanın malı gülene hayır etmez. Benim için lazım değil. O zaman müdür bey isyan etti. Arkadaşımdı. Rahmetli oldu. Bana gelir misin benimle beraber dedi. Almamak için gitmiyorum dedim. Sonra tapuyla birlikte yanıma geldi. Burası Adana’da Mehmet Ulutaş ile anlaşılmış. 7 yıl önce yani 2007 veya 2010 yılında Halk Bankasına Mehmet Ulutaş bey devretmiş. Şuanda Mehmet bey gibi Halk Bankası ile pazarlık edeceksin dediler. Bende öyle olunca tamam dedim. Fiyat pahalıma geldi. Bir yıl sonra rakamı 3 milyon liraya çıkardılar. İlanlarında 10 bin metrekare görünüyordu. Sayın müdür beni çağırdınız. Burayı alırım ama OSB’de toprak fiyatları 300 milyon lira civarında. Orası 10 bin metrekare dedim. Yanlış biliyorsun dediler. Kapalı alanı 10 bin metrekare tapusu 16 bin metrekaredir ifadesi kullanıldı. Buranın 7 yıldır satılmaması nedeni sanayicimizin metrekaresi olarak 109 bin lira bilmesidir. Halk bankası ilanında yıllarda 10 bin metrekare görüldü.

 

Sonra 3 milyon 100 bin lira civarında oldu. Sayın başkan sizin yanınıza tapusu da ulaşmış, diyor ki akrabası tarafından burası saklanmış ona diyor. Birde ortağı var diyor. Ortağımızı söylemiyor. Söylese sanayicide öğrenecek ortağımın kim olduğunu. Ortağımda beraber aldığım kişide hacı Ahmet Söğütçü. Onunla birlikte aldık. Sonra bankaya gittik. Banka 3 milyon küsur istedi. Biz 3 milyon liraya aldık.”

YALAN SÖYLEMEKTEN UTANMIYOR

“Yalnız bu adam yalan söylemekten utanmadığı için burasıyla ilgili basın toplantısında hacizli aldı dedi. Sizin toplantıda akrabasının yardımı ile aldı dedi. Birinde hacizli aldı dedi. Yalan olduğu ortaya çıktı. Siyasi baskı ile aldı demeye başladı. Şimdi OSB’nin epey borcu var. Benim orayı kiraya verdiğimi söylüyor. Doğru kiraya verdim. Genel kurulda sordum söyledi dedi. Bana sormadı öyle bir şey. Genel kurulda bana sorduğu soruyu oradaki arsayı iş merkezi yapmak için mi başkan adayı oldun mu dedi. Bana o gün kiraya mı vereceksin demiş olsaydı evet kiraya vereceğim derdim. Bizde başka bir şirket kurduk. Orası uymadığı için kiraya verdik. Bir alüminyum tesisi kuruyorum. Bende başka bir yerde tesis kiraladım.”

BİZİ SANAYİ KABUL ETMİYOR

“Sanayici olarak bizi kabul etmiyor arkadaş. Sanayici demek, insanlara öyle bir lanse ediyor ki; yanlış bilgilendiriyor. Yüzde 1 beş hissemiz var. Şimdide yüzde 17 hissem var. Şimdi bir kişi herhangi bir yerden fabrika binası aldığınız zaman osb kanunlarına rağmen sanayici oluyorsunuz. Bu kişi kiraya verse bile seçimlerde otomatikman başkan adayı ve seçmensiniz. Burada sanayiciyi yanıltmak yanlış bilgi vermek kandırmak kimilerin işi. O işi yapıyor.”

ALLAH’I ŞAHİT GÖSTERDİ

“Burası ile ilgili ‘Vallahi orada üretim yapmıyor’ dedi. Vallahi demek Allah’ı şahit tutmak. Vallahi orada üretim yapılıyor. Bunun vebalini muhterem hocam bilir, anlatır. Babası. Yıllarca hizmet etti, İslamı anlattı. Ona sorsun büyük günahın ne olduğunu o kendisine anlatır.”

MAL VARLIĞIMI BAĞIŞLAYACAĞIM

“Siyasi gücü kullandınız mı diye sordu. OSB’nin borcu var diyorlar. Ben OSB’ye destek olmak istiyorum. Benim bütün mal varlığım, o 6. Caddeden bahsetmiyorum. Kazandığım neyim varsa hepsini, haciz veya akraban, milletvekili, bakanlar yada herhangi birinin baskısı ile aldımsa Allah şahittir hepsini OSB’ye bağışlayacağım. OSB’nin de borcu kapansın. Allah şahittir, bütün mal varlığımı bağışlayacağım. Allah’ın bir kulu desin ki, şu ben aracı oldum burayı kapakladı desin, vallahi bağışlayacağım. OSB’deki mal varlığım değil sadece evim arabam her şeyimi bağışlayacağım.”

BÖYLE BABADAN BÖYLE EVLAT ÇIKIYOR

“Bu adamı yalan makinesine bağlasınız makine bozulur.  Böyle bir düsturda adam. Üzüldüğüm şu. Herkesin sınavı var. Babası hocamız. Severiz hocamızı. Televizyonlarda camilerde bizlere vaaz verdi. Doğruluğu, yalanı haramı helali öğretti. Emanete hıyanet etmemeyi, sözünde durmayı öğretti. Bize bunu öğretti. Adamın sınavı. Böyle babadan böyle evlat çıkıyor. Allah yardımcısı olsun. Ama şu özelliği var. Televizyonda camide hocamız vaaz ederken bu rahmani vaazlar verirken şeytani işlerle uğraştığı için dinlememiş. Babasını. Sıkıştığı zaman muhterem babam diye varıyor. Babam benim şu işimi hallet diye. Yaşlı başlı saygıdeğer insanı, Türkiye’ye mal olmuş insanı koşturuyor. Adamın imtihanı. Allah hayırlı evlatlar versin. Böyle imtihanlarla karşılaştırmasın. Onun konuştuğu dille konuşmayacağım. Bize yakışmaz. Benim verdiğim sözlere şahit olun. Benim mal varlığımda varsa böyle bir şey hemen bağışlayacağım. Babam derdi ki; Allah’ın ve devletin men ettiği işleri yapmayacaksın. Yapmazsan dünyada ve ahrette gülersin derdi. Yapmayanların ve yapanların hali ortada.”

AHMET HİLMİ KÜRTÜNCÜ KİMDİR?

Kayseri’nin köklü ailesinden olan dedesi bu şehirde esnaflık yapmış babası tüccar, hayırseverliği ile bilinen, sevilen, saygı duyulan merhum Mustafa Kürtüncü’dür. Amcası Kayseri’nin yetişmiş en büyük hocalarından güler ve nur yüzlülüğü bilinen cenazesi Hunat Camisi’nde cenaze namazı kılındıktan sonra halkın biz cenazeyi eller üstünde götüreceğiz diyerek eller üstünde 2 saatte şehir mezarlığına kadar 15 bin kişinin katılımı ile son yolculuğuna uğurlanan merhum Hacı Ömer Kürtüncü hoca efendinin yeğenidir.

Öte yandan, Mehmet Özhaseki’nin yeğeni ile evli olan Mustafa Elitaş’ın kuzeni olan Ahmet Hilmi Kürtüncü hiçbir zaman doğruluktan sapmamış hiçbir zaman siyasi tanıdıklarını kendine referans olarak tutmamış hiçbir zaman da menfaat ilişkisi olmadığını beyan etmişti. Son zanlarda bu akrabalık ilişkileri kullanılarak, Nursaçan’ın Kürtüncü üzerinden Özhaseki ve Elitaş’ı bu tartışmanın içerisine çekmeye çalışması tepkilere neden olmuştu.