Türkiye Çip Üretimine Hazırlanıyor
Bakan Muş, dünyanın en önemli gündemi olan çip krizi konusunda Sanayi Bakanlığı’nın Ankara’da bir yer hazırlığı olduğunu ve bir yatırımcıyı getirip üretime başlamak istedikleri müjdesini verdi.
Zirvede özel oturumda Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı. Öncelikle Rusya ile olan ilişkiler ve 100 milyar dolarlık ihracat hedefine yönelik soruyu yanıtlayan Bakan Muş, Ukrayna ve Rusya krizinin ticari ilişkileri ister istemez etkilediğini vurguladı. Muş, şöyle konuştu:
“100 milyar dolar hedefi krizler olmadan önce şu anki konjonktür yaşanmadan önceydi. İster istemez hedefler etkilenecek, ama 100 milyar dolar hedefi gecikmeli yakalanacak. Cumhurbaşkanımız, Ukrayna ve Rusya ile konuşabilen, ilişki geliştiren tek lider. Biz bu iki ülkeyle de ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz.”
“Cumhurbaşkanımıza iki Lider de güveniyor”
Bakan Muş, Rusya ile yapılan görüşmelere gelen uluslararası eleştirileri haksız bulurken, Türkiye’nin tüm ilişkilerinde her zaman uluslararası kurallara riayet eden bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin BM ve diğer uluslararası kurumların aldığı kararlara dikkat ettiğini ve hassasiyet gösterdiğini söyleyen Muş, “Geçmişte de bazı ithamlarla karşılaştık ama Türkiye’nin haklı olduğu ortaya çıktı. Türkiye uluslararası hukuk ne derse onu yapıyor. Cumhurbaşkanımıza hem Rusya hem de Ukrayna liderlerinin güveni söz konusu. Meseleye buradan bakmak lazım” dedi.
Gündemde yerini koruyan çip krizine yönelik Bakan Muş, Türkiye’nin de Sanayi Bakanlığı’nın öncülüğünde yeni bir adım atma hazırlığında olduğunun müjdesini verdi. Muş, şunları söyledi:
“Türkiye olarak bizim de hazırlıklarımız var. Ankara’da belli bir yer de ayrılmış durumda. Çiple ilgili yatırım konusunda Sanayi Bakanlığı’mızın çalışması var. Türkiye bu konuda bir yatırımcıyı ağırlamak ve çip üretimi işine girmek istiyor. Sürekli taşıma suyla değirmen dönmez, belli seviyelerde çipler üretmemiz gerekiyor ve bu alanı kaçırmamamız lazım. Gelecek artık daha da teknolojikleşecek. Her alanda çipe ihtiyaç olacak, talep azalmayacak artacak. Biz Türkiye olarak çipte üretici olmak istiyoruz. Sanayi Bakanlığı’mızın bu konudaki hazırlıkları hızla devam ediyor.”
“Avrupa’nın ihtiyacını biz karşılayabiliriz”
Avrupa’da yaşanabilecek enerji kısıntı ve kesintilerinin hangi boyutta olacağına göre Türkiye’nin bu alanda yeni fırsatlar yakalayabileceğini söyleyen Muş, “Ne ölçekte kesinti olacağına bağlı şekilde Türkiye’ye bazı fırsatlar çıkabilir. Türkiye kapasite artırımlarını yapıyor. Hem Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı hem de üretimin Gümrük Birliği nedeniyle AB standartlarında olması Avrupa’nın eksik üretiminin Türkiye’den karşılanabileceğini ortaya koyuyor. Ne ölçüde olacağını kestirmek zor, ama artırdığımız kapasitelerle Avrupa’nın ihtiyacını biz karşılayabiliriz. Bu konuda önemli bir rol üstleniriz” dedi. Çok büyük kısıtlamalar olmasa da Türkiye’nin iç pazarının ihtiyacını karşılamadan özellikle temel gıda ürünlerinde ihracat yapılmasının çok doğru olmadığını belirten Muş, “Belli birkaç üründe Tarım Bakanlığı’nın bazı kısıtlamaları söz konusu, ama çok fazla yok. İç pazarda ihtiyaç karşılanmadan bunun ihracatının çok doğru olduğunu düşünmüyoruz” diye konuştu.
Enerji ithalatı faturasının 100 milyar dolara yaklaştığını petrolde gevşeme olsa da doğalgaz ve diğer enerji kalemlerinde bir gevşeme bulunmadığını dile getiren Bakan Muş, şöyle devam etti:
“Önümüze 100 milyar dolarlık bir fatura çıkma ihtimali söz konusu. Yani geçen senenin 35 milyar dolar enerji faturası 3 kat artıyor. Enerji ithalatı 51-60 milyar dolarda kalsa, Türkiye cari fazlayı konuşuyor olacaktı. Enerjideki aşırı artış cari fazla vermeyi planlayan bir iktidar olarak bizi yanılttı. Çünkü beklenmedik bir artış oldu. İkinci konu, biz üretime yönelik ithalat yapıyoruz. Tüketim malzemeleri ithalatı toplamda yüzde 8-10 arasında. Yatırım malı ithal ediyoruz. Enerjiden sonra en büyük kalem bu ve bunlar da üretime dönüyor. Üçüncü olarak Türkiye ekonomisi büyüyor. Geçen yıl yüzde 11 büyüdü, şu ana kadar yüzde 7 büyüdü ve büyüme devam ediyor. Türkiye ekonomisi büyüdükçe firmalarımız da talebi karşılayacak hammadde ithal ediyor. Bu ithalatın bir kısmı iç talebe veriliyor, çünkü ülke çok büyük. Türkiye doğal kaynak ihraç eden bir ülke değil, üreterek ihracat yapan yani imalatçı bir ülke. Üretiminin üçte ikisini iç piyasaya, üçte birini ihracata verir. Dolayısıyla içerideki büyümeyi de tolere edebilmek açısından çıkan rakamlar etkili. Hizmet ihracatı çok önemli. 3-4 yıl içinde ulaşmayı planladığımız 100 milyar dolar hedefimiz var.”
“Uzak ülkeler stratejimiz desteklerde hissedilecek”
Türkiye’nin ihracat birim fiyatını artırma yönünde çalışmalarının sürdüğüne işaret eden Bakan Muş, Türkiye’nin ihracatının 36 milyar dolardan bugünlere geldiğinin ve 1 yıllık ihracatın artık 1 günde yapıldığının unutulmamasını istedi. Bakan Muş, yapılan ihracat içinde yükte ağır ama fiyatta düşük mallar da olduğunu ama kilogram bazında bakıldığında fiyatların artma trendinde olduğunu belirterek, yapılan ülke karşılaştırmalı eleştirilerin çok haklı olmadığını dile getirdi. Muş, “Birkaç ülke veriliyor onların değeri bu kadar Türkiye’nin bu deniliyor. Gelinen yer unutulmadan değerlendirme yapılmalı. Bazı ülkelerin kg fiyatı yüksek, ama toplam ihracatının ne kadarı diye de bakmak lazım. Mukayese yapmak istediğinizle ilgili verileri koyar, ona göre bakarsınız. Ben size başka mukayese yaparım. Bu tartışmaların Türkiye’ye faydası yok. Artan ihracat var. Eleştireceğiz diye yok saymak doğru değil. İhracatımızın yüzde 55’i AB ve AB dışı Avrupa’ya yapılıyor. Biz bu yıldan itibaren yoğun şekilde uzak ülkelere gitme stratejisi açıkladık ve menzilini 3 bin kilometreden 4 bin 500 kilometrenin üzerine çıkarmak istiyoruz. Hedef ülkelere gidip orada ihracatı artırmak istiyoruz. Orada pazar buldukça dağıtım kanalları kuruldukça rakamlar daha da artacaktır. Bizim istediğimiz rakamlara ulaşmak için farklı yerlere ürün satmamız lazım. Tüm desteklemelerde de bunu hissedilir şekilde göstereceğiz” dedi.
“Türkiye ihracat yaparak büyüme stratejisinden vazgeçmeyecek”
Muş, şu an kilogram başı ihracatın 1,40 dolar olduğunu, 1,20 dolardan buraya gelindiğini, hedeflerinin ise bu rakamı 2-3 katına çıkarmak olduğunu dile getirerek, Türkiye’nin yeni ekonomi modelinin de üreterek, ihraç ederek döviz getirme üzerine olduğunu vurguladı. Bakan Muş, şöyle konuştu:
“Biz sıcak parayla ekonomimizi döndürmek istemiyoruz. Üreterek döviz getirmek, ekonomiyi büyütmek istiyoruz. Bu stratejiyi uygulamaya başlayınca belli sıkıntılar yaşanabiliyor. Alışık olunmayan bir durumla karşı karşıya kalınıyor. Uyguladığınız zaman bazı kısa vadeli etkileri oluyor. Çalışarak yapılan ihracattan kaynak gelmeye başladığı zaman bunlar atlatılacak. Üretimin değerini de her gün artacak. Türkiye geçici refahı değil, kalıcı refahı sağlamak için çalışıyor. Cumhurbaşkanımız stratejiyi açıkladığında ‘Aldığımız riskin farkındayız, ama bunu yapmak zorundayız’ dedi. Adım adım hedeflere ulaşıyoruz. Enerji rakamları gelenekselin biraz üzerinde kalsa, cari fazla olmuştu. Bu da döviz üzerindeki baskıyı azaltacaktı. Türkiye üreterek, ihracat yaparak büyüme stratejisinden vazgeçmeyecek.”
“Şirketler aldığı sıfır aracı 6 ay satamayacak”
Bakan Muş, şirketlerin, galerilerin ve rent-a-carlar’ın aldıkları sıfır aracın hemen satımına kısıtlama getirdiklerini açıkladı. Muş, “Bir bakıyorsunuz sıfır ikinci el araç ilanları var. Dolayısıyla yeni araç alınıyor ve üzerine daha büyük rakam konularak satılıyor. Otomobil fiyatlarında birbirini tetikleyen durum var. Yönetmeliği hazırladık ilk tescilden sonra şirketlerin, galerilerin, rent-a-carlar’ın 6 ay geçmeden ve 6 bin kilometreyi geçmeden aldıkları sıfır araçların satışına kısıtlama getiriyoruz. Gerçek anlamda ihtiyacı olanlar alırsa gerçek anlamda ikinci el piyasası oluşacaktır. Şirketlerde ortak fiyat belirleme veya piyasayı manipüle gibi konular varsa o Rekabet Kurulu’nun görev alanı ve soruşturma açıyor, inceliyor. Varsa yanlışlık gereğini yapar, yoksa kapatır. Yönetmelik yayınlandıktan sonra vatandaşın birinci elde daha fazla erişime ulaşacağını düşünüyoruz. İkinci el sıfır diye bir ilanla karşı karşıya kalmayacağız. OYDER ile görüştüm onlar da kurum olarak böyle anılmaktan rahatsız” dedi.
Blockchain konusunda bakanlığın çalışmaları olduğunu, e-ticarette ise en önemli gündemin tekelleşme olduğunu, dünyanın da gündeminde bunun bulunduğunu kaydeden Bakan Muş, kendilerinin kuralları önceden koyduklarını ve bunların ihracatlarını da desteklediklerini dile getirdi. Sınır kapılarında geçici sorunların yaşandığını söyleyen Muş, Bulgaristan’da bir laboratuvarda süren sıkıntı nedeniyle meyve sebze ihracatçılarının zorluk yaşadığını, ancak sorunun çözüldüğünü söyledi. Çerkezköy Kapıkule raylı sistemi tamamlandığında sıkıntıların ortadan kalkacağını belirten Bakan Muş, Bulgaristan’ın da bu yıl sonuna kadar yeni peronları devreye alma çalışmalarını bitireceğini kaydetti.
Kayseri ihracatta hedef büyüttü
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de Kayseri’nin 400 milyon dolar seviyesinde olan ihracat rakamlarının geçen yıl 3,6 milyar dolara ulaştığını, bu yılki hedeflerinin ise 4,5 milyar dolar olduğunu söyledi. Vali Gökmen, “Rakamlara göre Kayseri ekonomisinde toplam 10 katlık büyüme oldu. Kayseri ticaretin şehri diyoruz, ama sadece bunu demek haksızlık olur. Anadolu’da ticaretin doğduğu şehirdir ve Türkiye’nin ihracatında, ekonomisinde çok büyük değeri vardır” diye konuştu.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise Kayseri’nin ticari anlaşmaların ilk yapıldığı en eski şehirlerden biri olduğunu dile getirerek, İSO’nun ilk ve ikinci 500 şirketi çalışmasında 33 Kayserili firmanın yer aldığını belirtti. 180 ülkeye ihracat yaptıklarını ve Türkiye ihracat artışının üzerinde büyümeler yaşadıklarını söyleyen Büyükkılıç, Kayserili firmaların bir kısmı ihracatını İstanbul merkezli gösterdiği için ihracatlarının gerçek potansiyelini ortaya koyamadığını dile getirdi. Büyükkılıç, katma değerli ihracat yaptıklarını ve Türkiye ortalamasının üzerinde birim fiyattan ihracat gerçekleştirdiklerini ifade ederek, yılın ilk altı ayında ise ihracat artışlarının yüzde 19-20 seviyesinde olduğunu vurguladı.
Kayseri’de gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’nin açılışında konuşan Sabah ve Daily Sabah Reklam Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi Ceyda Uzman, ilkini Bursa ikincisini Konya’da üçüncüsünü Kayseri’de düzenledikleri Zirve ile sektöre destek vermeyi, ihracat konusunda iş insanlarını bilinçlendirmeyi ve yeni oyuncuların katılmasını teşvik etmeyi amaçladıklarını belirtti. Bir ülkenin ekonomik bağımsızlığının yolunun ihracattan geçtiğini vurgulayan Uzman, “Anadolu’muzun, büyük şehirlerimizin potansiyelini keşfetmeye, işletmelerimize cesaret vermeye, bilgilendirmeye, onlara ihtiyaçları olan yolları göstermeye, “Türkiye İhracat Seferberliği” projemizi ülkemizin ihracat potansiyeli yüksek illerimizde gerçekleştirerek devam edeceğiz” dedi.
Güçlü sponsor desteği
Kayseri'de gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi Halkbank, İGE, İstikbal, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Koza Altın İşletmeleri ve Türk Telekom'un ana sponsorluğunda gerçekleştirildi.