Türkiye mülteci kampına dönmüş; Bu tehlike beka sorunudur!

 Milli savunmaya ayrılan bütçenin her yıl düştüğünü de dile getiren Ataş, ‘Küresel güç sıralamasında’ Türkiye’nin 2017’de 8’inci sıradayken, 2023 yılında 11’inci sıraya gerilediğini söyledi. AKP’nin savunma sanayi konusunu politize ederek, söylemleriyle milli birlik ve beraberliğe zarar verdiğini ifade eden Milletvekili Ataş, “Politik tartışmalarımız ne olursa olsun, ordumuz bunun dışında kalmak zorunda” dedi. Sığınmacılar sorununa da dikkat çeken Ataş, “Türkiye 6 milyar avro için milyonlarca Suriyeliyi kabul eden bir ülke haline geldi! Bunun adı yerlilik, millilik olamaz” diye konuştu. “Türkiye bugün mülteci kampına dönmüş durumdadır. Bu sorun tehlike yaratacak beka konusu haline gelmiştir” diyen Ataş, “Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşında yeniden işgalden kurtarılmalıdır” sözleriyle de dikkat çekti.

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe teklifine yönelik komisyondaki görüşmelerde konuştu. Toplumsal ihtiyaçların başında huzur ve güvenliğin geldiğini ifade eden Ataş, “Güvenliğin olmadığı yerde özgürlükten ve demokrasiden söz edilemez. Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz. Bizden sonra gelecek evlatlarımızın Cumhuriyetimizin nice yüzyıllarını kutlamasını istiyorsak ülkemizin güvenliğini sağlamak zorundayız. Bunun için en önemli şey ise güçlü ordudur” dedi.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞININ BÜTÇESİ SİSTEMATİK ŞEKİLDE DÜŞÜYOR

“2022 yılı bütçesinde Millî Savunma Bakanlığına 80.5 Milyar lira, ek bütçe ile 147,8 milyar lira, 2023 yılında da 182,7 milyar lira ödenek tahsis edilmişti. O zaman komisyonda bu miktarın yetersiz olduğunu söylemiştik” diyen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Nitekim 30,8 Milyar liralık ek bütçe ile bu miktar 213,5 milyar lira olmuştur.2023 Yılsonu Gerçekleşme Tahmini ise 256.4 Milyar liradır. 2024 yılında ise Milli Savunma Bakanlığı bütçesi 440,5 milyar liradır. Genel bütçeye oranı da yüzde 3,97’dir. AKP iktidarı savunmaya önem verdiğini, yerliliği ve milliliği artırdığını söylese de Millî Savunma Bakanlığının Bütçesinin Genel Bütçedeki oranı sistematik şekilde düşmektedir. 2003 yılında 6,9, 2012 yılında 5,2, 2019 ve 2020 yıllarında 4,9, 2021 yılında 4,5, 2022 yılında 4,6, 2023 yılında 4,07’ye düşmüştür. Görüştüğümüz 2024 yılı bütçesinde ise oran 3.97’ye kadar gerilemiştir. Bu düşüşü her yıl dile getiriyoruz ve sebebini sormak istiyoruz. Ayrıca Savunma harcamalarımızın Gayrisafi Yurt İçi Hasıla içindeki payının 2’ye yükseltilmesine yönelik 2014 yılında ülkemizin NATO nezdinde vermiş olduğu taahhüt halen yerine getirilememiştir. Bunu da 5 yıldır tekrar ediyoruz” diye konuştu.

TSK KÜRESEL GÜÇ SIRALAMASINDA GERİLİYOR

Savunma bütçesinin yeterli olmadığını ve artırılması gerektiğini kaydeden Milletvekili Dursun Ataş, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, küresel savaş güçlerine göre ülke sıralamasında gerilediğine dikkat çekti. “Küresel güç sıralamasında” Türkiye’nin 2017’de 8’inci sıradayken, 2023 yılında 11’inci sıraya gerilediğine dikkat çeken Milletvekili Ataş, “Hava kuvvetleri sıralamasında 9’uncu sırada görünüyoruz, ama savaş uçak gücü sıralamasında 15’inci sırada görünüyoruz. Üstelik F-35 projesinden çıkarıldığımızı da hatırlatmakta fayda var. Savunma bütçesi sıralamasında da 16’ıncı sıradayız. Şimdi, bu veriler ne yazık ki çok iyi görünmüyor, daha doğrusu düşüşler çok iyi görünmüyor. Bunların bir an önce yükseltilmesi gerekmektedir” dedi. Dünyada ve Türkiye’nin çevresinde yaşanan olaylara bakıldığında teyakkuzda olunması gerektiğini dile getiren Milletvekili Dursun Ataş, askeri gücün bu nedenle önemli olduğunu söyledi.

ORTADA ÖLÜ BİR YATIRIM, BÜYÜK BİR ZARAR VE ZAFİYET VAR

S-400’ler ve F-35’ler konusunun da önemli olduğunu kaydeden Milletvekili Dursun Ataş, bu konuda yaşanan gelişmeleri de hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: Türkiye S-400 sistemini 2019’da teslim aldı, ancak hala aktive edilebilmiş değil. S-400 siparişi Türkiye’nin F-35 program ortaklığına mal oldu. Bu da yetmedi. Türkiye, S-400 sipariş ettiği için yaptırımlara maruz kaldı. S-400’lerin aktive edilmesi halinde ise ABD, Türkiye’yi ağır yaptırım uygulamakla tehdit ediyor. Bu sisteme toplamda2,5 milyar dolarda para ödendi. F-35 projesine yatırdığımız 1.4 milyar dolarda gitti. 1.4 milyar doları geçtim, ödediğimiz kısmının haricinde, bir de F-35 üretim sistemine dâhildik, o sistemden olduk. F-35 üretim sisteminin yıllar içerisinde bize getireceği ihracat rakamı olan 11 milyar dolardan da olduk. Üstelik savaş uçak gücümüz yeterli değilken bunlar oldu. Burada şunları sormak istiyorum; Bunlar bir devlet aklı ile mi yapıldı? Eğer devlet aklı ile yapılmadıysa ki devlet aklı ile yapılmışa benzemiyor, bundan sonra bu konuda ne yapılacak? F-35 projesine dönme ihtimalimiz var mı? Ayrıca yeni F16 satın alma modernizasyonu konusunda son durum nedir? Nitekim ABD miadını doldurmak üzere olan F-16’ları bile vermek istemiyor. Ortada ölü bir yatırım, büyük bir zarar ve zafiyet var.

BENİ SEÇİMİ KAYBETMEKTEN DAHA ÇOK ÜZEN, AKP’NİN MİLLİ BERABERLİĞİ ZEDELEYEN SÖYLEMLERİDİR!

Ordunun güçlenmesine yönelik atılan adımlara hep destek verdiklerini belirten İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, iktidarın ‘savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik oranı sağlandı’ açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını da dile getirdi. Milletvekili Dursun Ataş, bu konunun AKP tarafından politik propaganda malzemesine çevrildiğini ifade etti. Ataş, bu konuda iktidara uyarıda bulunarak, “Ulusal bir sevinç kaynağının belli bir propaganda doğrultusunda politize edilmesi, ulusal sevince gölge düşürürken milli birlik ve beraberlik dokusunu da ciddi şekilde zedelemektedir. ‘Şu parti gelirse savunma sanayii yatırımları biter, Bunlar gelirse savunma sanayi de yapılan her şey boşa gider’ gibi asla olmayacağını herkesin bildiği şeyler seçim sürecinde bolca kullanıldı. Şahsen beni seçimi kaybetmekten daha çok üzen, bu söylem,  bu milletin gözünde bizim getirilmeye çalışıldığımız konumdur. Bu milli birlik ve beraberliğin zedelenmesidir. Politik tartışmalarımız ne olursa olsun, ordumuz bunun dışında kalmak zorunda” dedi.

BU KONULAR REKLAM EDİLEMEZ!

Konuşmasında Cumhuriyet dönemine dair de hatırlatmalar yapan Milletvekili Ataş, şöyle konuştu: Bakın erken Cumhuriyet döneminde tesis edilen onlarca fabrika var. O dönemin şartlarında yapılan sanayi devrimi gibi bir devrim. CHP tarafından ‘reklam edilemez’ durumu vardır.  Bunun reklamı yapılamaz, o ulusal birlikteliğimizin bir tezahürü, medeniyetler seviyesinde en üste çıkma ülkümüzün bir yansımasıydı. Yine Türk Ordusu Kıbrıs’ta destan yazmıştır. Ama Bülent Ecevit Kıbrıs çıkarmasını kendisine atfetmezdi. Ayşe tatile çıksın sözü; bütün bir milletin istiklali için, vatan bildiği toprak için yapacaklarının dile yansımasıdır. Reklam yapılamaz şeyler vardır. Savunma sanayinde atılan adımlar da siyaset ötesi, devlet kazanımı bir mahiyete sahiptir. AKP’nin benimsediği bu militarist söylem, yapılan yatırımları ‘devlete ait olan’ olarak görmektense ‘parti başarısı’ üzerinden değerlendirmektir.

SAVUNMA SANAYİİ YATIRIMLARI YENİ BAŞLAMIYOR! AKP İKTİDARINDA TÜRKİYE CİDDİ BİR İTİBAR KAYBIYLA KARŞI KARŞIYA

Komisyondaki konuşmasında savunma sanayi yatırımlarının yeni başlamadığını belirten Ataş, “ASELSAN 1975 yılında kuruldu,  Havelsan 1982, Roketsan 1988,  MKE 1950, TEI 1985, TAİ 1973 yılında kuruldu. Hiçbir hükümette bunları seçim malzemesi yapmadı.Çünkü bazı şeyler siyaset malzemesi yapılmaz. Silahlı kuvvetlerin mahremi bu kadar göz önüne serilmez. Caydırıcılık için tatbikat yapılır, iç siyasete dahil edilmez. Ne yazık ki AKP iktidarında bu anlayışta olan bozulma dış politikaya da yansımıştır. AKP iktidarında Türkiye ciddi bir itibar kaybıyla karşı karşıyadır. Müzakere yeteneğini kaybetmesi ise bu itibar kaybının en önemli sonuçlarındandır. Türkiye ulusal çıkarlarını ilgilendiren konularda diplomatik olarak yalnızlaştı. Doğu Akdeniz başta olmak üzere Türkiye’nin diplomatik güçsüzlüğünü fırsat bilen tüm muarızları Türkiye’ye karşı birleşti. Yunanistan hakkı olmayan adalarda hak iddia etti, dış politika sürekli U dönüşlerin yaşandığı bir zemine dönüştü” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE 6 MİLYAR AVRO İÇİN MİLYONLARCA SURİYELİYİ KABUL EDEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ! BUNUN ADI YERLİLİK OLAMAZ, BUNUN ADI MİLLİLİK OLAMAZ

“Türkiye 6 milyar avro için milyonlarca Suriyeliyi kabul eden bir ülke haline geldi. Sınır güvenliği yanlış dış politika yüzünden hiçe sayıldı” diyen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Rüşvetçi bakanların ülkeyi temsil ettiği, büyük elçilerinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edildiği, Bakanların Avrupa kapılarında bekletilip ülkeye alınmadığı bir ülke oldu. Obama ‘beyzbol sopası’ gösterirken, Trump ‘aptal olma’ dedi. Onlarca askerimiz Suriye’de katledildikten sonra Putin Erdoğan’ı kapıda bekletip Cumhurbaşkanı üzerinden Türkiye’nin itibarını canlı yayınla tüm dünyaya rezil etmeye cüret etti. Tüm dünya ABD’ye ‘Ermeni soykırımı’ demesi nedeniyle bir tepki gösterilmesini beklerken, Erdoğan ‘hamdolsun hiç gündeme gelmedi’ dedi. NATO’nun yetmiş yıllık etkin ve saygın bir üyesi olan ülkemizin dış politikada geldiği nokta son İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğinde görüldü. Bunlara örnekler saymakla bitmez. Sonuç olarak AKP,  dış politikayı milli çıkarlarımızın egemen olması gereken bir zeminden çıkarıp, siyasi iktidar aracı haline getirerek, yandaşların ve kendi iktidar elitlerinin dış politikası haline getirdi. Bunun en iyi örneği; ABD askerleri Süleymaniye’de askerimizin başına çuval geçirdiğinde ABD’ye nota vermeyip bir de üstüne ‘Ne notası, müzik notası mı’ diye dalga geçenler, üst düzey siyasilerle yakın ilişkileri olan Rıza Zarrab’ın can güvenliğinden endişe ettiği için ABD’ye iki nota verdi.

Başka bir örnek, Cumhuriyet birikimlerinin göz bebeği Tank Palet fabrikası yok değerine Katarlılara peşkeş çekildi. Bunun adı yerlilik olamaz, bunun adı millilik olamaz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BUGÜN MÜLTECİ KAMPINA DÖNMÜŞ DURUMDADIR! BU SORUN TEHLİKE YARATACAK BEKA KONUSU HALİNE GELMİŞTİR

“Türkiye Cumhuriyeti bugün mülteci kampına dönmüş durumdadır. Ülkemizde her milletten, her anlayıştan, bize uygun olmayan kültürlerden pek çok sığınmacı bulunmaktadır” sözleri ile de dikkat çeken Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Bu hem ekonomimize, hem sosyal doku ve demografik yapımıza ciddi zarar vermektedir. Bu konu belki de cumhuriyet tarihimizin en önemli, en tehlike yaratacak beka konusu haline gelmiştir. Bugün bu ülke de kayıtlı ve kayıt dışı toplamda kaç sığınmacı var bilmiyoruz. Kaç sığınmacı hukuka aykırı şekilde vatandaş yapıldı bilmiyoruz. Kaç tane uluslararası terör örgütlerine mensup kişi var bilmiyoruz. Kaç uyuyan hücre var bilmiyoruz. ‘Hudut Namustur’ düsturuyla sınır güvenliğini sağlamak gereklidir” dedi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100. YAŞINDA YENİDEN İŞGALDEN KURTARILMALIDIR

Suriyelilerin gönderilmesi gerektiğine vurgu yapan Milletvekili Dursun Ataş, “Bir an önce tüm kaçak sığınmacılar gönderilmelidir.Özellikle Suriyeliler için güvenli hâle getirilen bölgelerde hayatın normalleşmesi ve Sığınmacıların gönderilmesi elzemdir. Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşında yeniden işgalden kurtarılmalıdır. Aksi takdirde bunun acı sonuçlarını yaşayarak göreceğiz” diye konuştu.

Diğer yandan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, konuşmasında askeri okullar ve hastaneler sorunu ile askeri personelin yaşadığı sıkıntılara da değindi.