Uzmanlar: Irak’ta sınıra dönülmesin, daha derine inilsin

Türkiye, 2019 yılının Mayıs ayında başlattığı Pençe Harekâtlarıyla Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK’nın ensesine çökerken; Hakurk, Metina, Zap ve Haftanin'deki terör yuvaları yerle bir edildi. “Girilemez” denilen bölgelerde onlarca üs kurulrken alan hâkimiyeti Mehmetçik'e geçti. Geçen 4 yıla yakın sürenin bilançosu ise  bine yakın PKK’lı teröristin etkisiz hâle getirilmesi oldu.

 

Ancak bazı çevreler, Hakurk’ta 12 askerimizin şehit düşmesinin ardından “Sınırdan uzaklaşmayalım” fikrini ortaya atarak tartışmanın fitilini ateşledi.

 

 

Bu fikir bazı çevrelerden destek bulsa da emekli generaller bunu reddederek aksine daha derine inilmesi gerektiğini belirtiyor. Onlardan biri de Genelkurmay eski İstihbarat Dairesi Başkanı ve emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin.

 

1755 RAKIMLI DAĞDA ÜS

Türkiye gazetesine konuşan Pekin, bölgede 40’tan fazla üs kurduğumuzu hatırlatarak, "Mehmetçiğimiz 1755 rakımlı dağda bile üs kurmuş ki Türk milleti güvende olsun. Sınırdan yürütülen savunma yıllarca çözüm olmadı. Şimdi terör yurt içi bütün etkinliğini kaybettiyse bunu benimsenen ve tatbik edilen yeni savunma konseptine borçluyuz. Ordumuz bu durumda değil çekilmek, çok daha derinlere inmeli" ifadelerini kullandı.

 

"ÇEKİLMEK HATA... ARTIK FÜZELERİ VAR"

Bu noktada geçici üslerin konumunun ve donanımının tartışılabileceğini belirten Pekin "Risk arz eden bazı geçici üsler, daha güvenli noktalara çekilebilir. Ancak sınırdan savunmayı savunmak büyük hatadır. Geçici üsler kalekol hâline getirilmeli ve her türden emniyet alınmalı. Bu arada o noktalara mobil timlerle operasyonlar devam etmeli. Aksi durumda çekildiğimiz tüm alana mayın ekerek tehlikeli tuzaklar kurarlar. Üstelik elinde artık uzun menzilli füzeler var ve bu füzelerin sınır yerleşimleri için ne denli tehdit olduğunu Suriye’de gördük” dedi.

 

"TERÖR ÖRGÜTÜ MESAJ VERDİ"

Saldırı öncesi Suriye’de yaşanan hareketliliğe dikkat çektiğimiz dünkü manşetimizin önemli olduğunu kaydeden Pekin, “PKK farklı taktik ve stratejiler kullanıyor. Farklı ülkelerden eğitimler alıyorlar. Son saldırı bu yönüyle önemli izler barındırıyor. Kendi imkân ve araçları ile Türkiye’ye mesaj verdiler. Bizim de bu hamlelere karşı koyabilmemiz gerekiyor. Bunu da kabuğumuza çekilerek değil daha aktif olarak başarabiliriz” diye konuştu.

 

 

"KABUS GÜNLERİNE GERİ DÖNERİZ!"

Terörle mücadelede başarının örgütün alanını daha fazla daraltmaktan geçtiğini kaydeden Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş da “Yatağı kurutmak için kurtarılmış alan gördükleri noktalardan terörü söküp atmak zorundayız. Devam eden operasyonların milletçe arkasında durmak bir vatan borcudur. Böyle bir durumda kimse orduyu geri çekmekten falan bahsedemez. O toprakları kime ne adına terk edeceğiz? Böyle bir hata yapılması hâlinde hem o alan tasarlanan terör devletine tahsis edilir hem de ülkede o eski kâbus günlerine yeniden döneriz” dedi.

 

ÖZKAN: KERKÜK VE MUSUL'A TAŞIMALIYIZ

Terörün kendi ininde yok edilmesi gerektiğini savunan eski Özel Kuvvetler Komutanlarından emekli Albay Haluk Özkan ise şunları söyledi:

 

"Irak ve Suriye’deki varlığımız beka konusudur ve dış kuşak emniyetidir. Bu stratejiden asla vazgeçmemeliyiz. Ancak orada kalmak ve sahip olduğumuz avantajı korumak zorundayız. Sınırdan güvenliğin sağlanması örgütün sahip olduğu yeni silah, teçhizat, donanım ve aldığı eğitimler nedeniyle çok daha güç. Böyle bir tercih bize çok ağır bedeller ödetir. Haftanin, Sinat, Gara, Hakurk, Avaşin, Basyan, Zap, Gara ve Kandil birbirini tamamlayan yerler. Orada ortaya çıkacak bir zaaf sınırda karşımıza çıkar ve Türkiye’nin içerisine taşınır. Üstelik Türk ordusu, Bağdat’ın otorite sağlayamadığı Hacı Ümran, Revanduz, Kanimesi, Zaho, Hacı Umran, Derecik, Ranya, Amediye, Duhok gibi bölgelerde iki milyon Kürt için de huzur ve güvenliğin anahtarı durumuna geldi. Halk varlığımızla güven ve huzur buldu. Bunu imkanlar ölçüsünde Kerkük ve Musul’a da taşımalıyız."