Yüksek nem tehlikesi hem solunumu hem de psikolojiyi tehdit ediyor
Yaz mevsimi sona ererken, sıcaklıklar halen yüksek seviyelerde seyrediyor ve nem oranları da özellikle Karadeniz gibi kıyı bölgelerinde yüzde 90’lara ulaşıyor. Hissedilen sıcaklığı artıran bu yüksek nemin, sadece fizyolojik değil, psikolojik etkileri de beraberinde getirdiğini ifade eden Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Özkaya, yüksek nemin solunum sistemine olan etkilerinin yanı sıra psikolojik anlamda da tehlikeli olduğuna vurgu yaptı. Özkaya, “Son günlerde ülkemizde artan şiddet ve cinnet olaylarında artışların, yüksek nem ve sıcaklık artışının etkisi olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Özellikle bu sene yaşanan yüksek sıcaklıklar sonbahar mevsimin gelmesine rağmen hala daha devam ediyor. Sıcaklıkların daha da artmasına neden olan nem oranlarının özellikle kıyı bölgelerde artışa geçtiğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Özkaya uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Şevket Özkaya, yüksek nemin sadece solunum sistemine verdiği zararların yanı sıra psikolojik olarak da ciddi sorunlara yol açtığını söyleyerek, yüksek nemde alınması gereken önlemleri de sıraladı.
“Cinnet vakalarıyla bağlantılı olabileceğini düşünüyoruz”
Son zamanlarda hastaneye panik ve anksiyete şikayetlerinde başvuruların arttığının altını çizen Prof. Dr. Şevket Özkaya, konunun cinnet vakalarına kadar gidebildiğini aktardı. "Nem oranı arttıkça, ciltte buharlaşma yavaşlıyor ve vücut yeterince soğuyamıyor. Bu da kişilerin nefes almakta zorlanmasına neden oluyor. Hastanelerimize, özellikle panik ve anksiyete şikayetleri ile başvuranların sayısında artış görüyoruz. Yüksek nemin, son dönemde ülkemizde artan şiddet olayları ve cinnet vakalarıyla bağlantılı olabileceğini düşünüyoruz" diyen Prof. Dr. Özkaya, nemin fiziksel olduğu kadar ruhsal etkilerine de dikkat çekti.
“Beyin damar hastalarında hastaneye yatışlar da artmış durumda”
Yüksek nemle birlikte ortaya çıkan başlıca belirtilerin arasında baş ağrısı, baş dönmesi, boğazda kuruma, yutkunma zorluğu, bulantı ve genel bir halsizlik durumunun yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Özkaya, "Vücuttan sıvı kaybı sonucu tansiyon düşmesi, kalpte ritim bozuklukları ve göğüste ağrı gibi ciddi belirtiler ortaya çıkabilir. Nem oranının yüksek olduğu bu günlerde, beyin damar hastalarında hastaneye yatışlar da artmış durumda" diyerek uyarıda bulunuyor.
Yüksek nemde alınması gereken önlemler
Prof. Dr. Özkaya, yüksek nem ve sıcaklıklara karşı ise şu şekilde önlem alınması gerektiğini sıraladı:
-Öğle saatlerinde dışarı çıkmayın: Özellikle yaşlılar ve panik atak riski taşıyanlar, öğle saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınmalı.
-Ağır sporlardan uzak durun: Sabah erken saatlerde bile ağır ve uzun süren sporlar yapılmamalı.
-Uygun kıyafet seçimi: Giyilen kıyafetlerin nem ve sıcaklık hissini artırmamasına dikkat edilmeli.
-Klima kullanımı: Klimalar 22 derecenin altına düşürülmeden ve soğuk hava direkt vücuda gelmeyecek şekilde kullanılmalı.
-Sıvı tüketimi: Çay, su, soda ve ayran gibi şekersiz ve asitsiz içecekler tercih edilmeli.
"Yüksek nem oranı, yaz mevsimi sona ermiş olsa da ciddi sağlık riskleri oluşturmaya devam ediyor. Özellikle solunum sistemi hastalığı olan bireylerin, bu riskleri en aza indirmek için gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor" diyen Prof. Dr. Özkaya, iç bölgelerdeki artan yağışların nem oranını artıracağını belirterek, bu bölgede yaşayanların da dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Özkaya, toplumun bu konuda bilinçlenmesinin önemine dikkat çekerek sözlerini sonlandırdı.