Erbakan’dan iktidara; Biz sizin hasmınız değiliz!

Erbakan’dan iktidara; Biz sizden makam koltuk mu istedik, ne istediysek millet için istedik

Yeniden Refah Partisi (YPR) Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidara seslenerek, “Biz sizin hasmınız olsak, 2023 seçimlerinde size destek verir miydik? Vermezdik! Ama biz verdik. Ve o destek için 30 maddelik bir protokolü şart koştuk” dedi.
Erbakan, “O 30 maddeyi hatırlayın! Biz sizden ne istedik? Makam mı istedik? Koltuk mu istedik? İhale mi istedik? Hayır! Biz sizden ne istediysek millet için istedik. Adalet için istedik. Üretim ve refah için istedik. Biz sizin hasmınız değiliz!” ifadelerini kullandı.
Partisinin Kayseri İl Başkanlığı 3. Olağan kongresine katılan Erbakan burada konuşma yaptı. Erbakan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Buradan iktidara tekrar seslenmek istiyorum. Biz sizin hasmınız değiliz!
Biz olsak olsak, acı gerçekleri, sizin duymak istemediğiniz hakikatleri tekrar tekrar hatırlatan gerçek dostlarınızız.
Ve bunu nefsimiz için değil, aziz milletimizi çilelerden kurtarmak için yapıyoruz. Sadece milletimiz için değil, sizler için de yapıyoruz. Hem dünyanızı hem ahiretinizi kurtarmak için söylüyoruz.
Çünkü biliyoruz ki gittiğiniz yol yanlış. Bu yoldan giderseniz hem kendinizi hem milleti faiz ateşinde, borç ateşinde yakarsınız dedik, dinlemediniz. Şimdi de diyoruz ki: hem kendinizi hem milleti yakıyorsunuz. Bir dakika durup bizi dinleyeceğinize, bize kızıyorsunuz.
Biz, sizlerle bu milletin refahı yerine kendi makamı, kendi menfaati için didişenlerden değiliz.
Biz, merhum Erbakan Hocamızın millet ve ümmet için çıktığı kutlu yürüyüşün yolcularıyız. Biz, Hakk yolunda doğruya doğru, eğriye eğri diyenleriz. Biz, milletin faydasına olanın yanında; zararı dokunanların karşısındayız.
Biz sizin hasmınız olsak, 2023 seçimlerinde size destek verir miydik?
Vermezdik!
Ama biz verdik.
Ve o destek için 30 maddelik bir protokolü şart koştuk.
O 30 maddeyi hatırlayın!
Biz sizden ne istedik?
Makam mı istedik?
Koltuk mu istedik?
İhale mi istedik?
Hayır!
Biz sizden ne istediysek millet için istedik.
Adalet için istedik.
Üretim ve refah için istedik.
“Denk bütçe yapın, faiz lobisine değil millete hizmet edin!” dedik.
“Çiftçiye üretim desteği verin, alın terini berekete dönüştürün!” dedik.
“Liyakati gözetin, torpil düzenini bitirin!” dedik.
“Adaleti herkes için tesis edin!” dedik.
Ne istediysek, bu aziz milletin menfaati için istedik. Siz de imza attınız, “biz de bu işte varız” dediniz.
Ama aradan iki yıl geçti. Şimdi gelin bakalım; Nerede varsınız, nerede yoksunuz?
Denk bütçede yoksunuz. Ama faiz ödemelerinde şampiyonsunuz. Sanayici feryat ediyor, üretim endeksi alarm veriyor.
Neden mi?
Bir avuç faizciyi abad edeceğiz diye, faizde şampiyon oldunuz da ondan.
Demek ki faizde varsınız, üretimde yoksunuz.
Milletin maaşı, ayın yarısı gelmeden bitiyor.
Ev hanımı pazara çıkamıyor, baba çocuğuna harçlık veremiyor.
Kredi kartı limitine mahkûm olmuş bir millet bıraktınız.
Demek ki kredi kartında varsınız, cüzdanda yoksunuz.
Eğitimde fırsat eşitliğini bitirdiniz.
Okul artık zenginle fakirin arasına çizilen bir duvar oldu.
Özel okul fiyatları ateş pahası, bazı devlet okullarında sabun bile yok.
Sayın Bakan “kimseye parayla kitap satılmayacak” diyor ama her gün haberlerde görüyoruz Sayın Bakanı dinleyen yok veliler isyan ediyor.
Demek ki ticarette varsınız, eğitimde yoksunuz.
Sağlıkta dev binalar yaptınız ama içini sistemle dolduramadınız.
Vatandaş randevu alabilmek için sistemle değil, sabrıyla mücadele ediyor.
Beş bakanlığın toplam bütçesi kadar para şehir hastanelerine gidiyor,
Ama vatandaş muayene olacak doktor bulamıyor.
Evet Şehir Hastanelerinde kasada varsınız ama sağlıkta yoksunuz.
Zenginlerin vergi borcunu siliyorsunuz,
Ama küçük esnafın tezgâhına ceza kesiyorsunuz.
Demek ki imtiyazlı holdinglerin kar bilançolarında varsınız, mahalle esnafının derdinde tasasında yoksunuz.
Çiftçinin mazotuna ÖTV yüklüyorsunuz,
Ama lüks yatın yakıtını neredeyse bedava veriyorsunuz.
Çiftçi mahsulünü tarlada bırakıyor, traktörünü çalıştırmaya korkuyor.
Demek ki marinada varsınız, tarlada yoksunuz.
Devasa adalet sarayları yaptınız,
Ama içinde adaletin sesi yankılanmıyor.
Mazlum yıllarca kapısında çile çekiyor, güçlü bir günde beraat ediyor.
Demek ki adaletin binasında varsınız, adaletin vicdanında yoksunuz.
Gençler artık mülakata değil, torpile güveniyor.
Neden mi?
Çünkü torpilde varsınız, liyakatte yoksunuz.
Ve bütün bu tablo bize açıkça gösteriyor ki:
Siz bu milletten alırken varsınız,
Ama verirken yoksunuz.
Alırken görünüyor, vermeniz gerektiğinde kayboluyorsunuz.
Ama biz buradayız!
Biz hâlâ aynı yerdeyiz!
Hakkın tarafında, halkın yanında, Milli Görüş çizgisindeyiz.”