Saldıraya uğrayan öğretmenin yaşam mücadelesi verdiğini belirten ve okil binası önünde saldırıya tepki gösteren Kalkan, şunları söyledi;

KIRK YIL KÖLESİ OLURUM ANLAYIŞINA HASRET KALDIK

Eğitim alışanları olarak gün geçmiyor ki nahoş bir olayla karşılaşmayalım. Eğitimciler toplumun gelecek inşasında fedakarlığın her türlüsünü fiili olarak gösteren kişilerdir. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışı artık hasret kaldığımız bir güzel söz olarak geçmişte kaldı.

Şiddet bazen bir velinin öfkesi olarak ortaya çıkmakta, bazen bir öğrencinin kabadayılığı olarak okul koridorlarında kol gezmektedir. Şiddet, eğitimcinin üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır. Canı sıkılan herkes, sakinleşmeyi öğretmene, idareciye saldırmakta buluyor.

OKULLAR YOLGEÇEN HANI OLMAMALIDIR

Tüm resmi dairelerde, güvenlik görevlisi bulundurulurken neden hiçbir okulumuzda güvenlik görevlisi yoktur. Okullar, sahipsiz ve her türlü saldırıya açık bırakılmaktadır. Eğitim çalışanlarımızın can güvenliği yoktur. İsteyen herkes şiddet aletiyle istediği gibi okullara hatta sınıflara kadar girebilmektedir. Binlerce öğrencinin ve yüzlerce eğitim çalışanının can güvenliği bulunmamaktadır. Yetkililere sesleniyoruz. Her okulda mutlaka güvenlik görevlisi istihdam edilmelidir.

HUNHARCA SALDIRISINA UĞRAMIŞTIR

Dün Yahyalı’da Mesleki eğitim Merkezinde bir öğretmenimiz öğrencisin hunharca saldırısına uğramıştır. Öğretmen artık öğrencilere öte git diyememektedir. Öğretmen ders içerisinde öğrencilere telefonla oynama, tesbihini cebine koy, kitaplarını çıkar diyemeyecek mi? Öğretenimiz ne yaptı da bıçaklı saldırıya uğradı? Öğretmenimizin suçu neydi, öğrenciler veliler bu cesareti nerden almaktadır. Erciyes Üniversitesinde yaşam mücadelesi veren Ahmet öğretmenimizin canı bu kadar ucuz mu, öğretmenimizin ailesi, çoluğu çocuğu yok mu?

Bu saldırının cezası nedir merak ediyorsunuz değil mi? Ben söyleyeyim, bu saldırının hiçbir cezası yoktur ve eğitimciye saldıran caniler elini kolunu sallaya sallaya aramızda dolaşmaya devam etmektedir.

İşte bu durumları defalarca yaşadığımız için Öğretmenlik Meslek Kanununda Eğitimciye şiddete verilecek cezalar en üst seviyeden belirlenmeli diyoruz. Maalesef Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin taleplerini tam olarakkarşılamamaktadır.

MİLLİ EĞİTİM AİLESİNE YAPILMIŞ HAİN BİR SALDIRIDIR

Bu saldırı tüm öğretmen camiasına, milli eğitim ailesine yapılmış hain bir saldırıdır. Biz öğretmenler her türlü fedakârlıkla, tüm zorluklara rağmen çocuklarımızı geleceğe taşımak isterken, hak ettiğimiz muamele bu saldırılar olmamalıydı.

Değerli basın mensupları, öğretmenlik insanlıkla başlayan ve ahirete kadar devam edecek kutsal bir meslektir. Öğretmenlik peygamber mesleğidir. Öğretmenler bir ülkenin gelecek inşasında mimardır, mühendistir, ustadır, işçidir. Kısaca öğretmenler, gençlerin ve geleceğimizin yetiştirilmesinde vazgeçilmez bir meslek grubunun mensuplarıdır.

Hal böyle iken aynı öğretmenler bazen sinirine hâkim olamayan bir öğrencinin, bazen insani özelliklerini kaybetmiş, saldırganlaşmış ve gözü dönmüş bir velinin hedefi olabilmektedir. Öğretmenler ve okul idarecileri can güvenliği olmadan Allah’a emanet görevlerini sürdürmeye çalışmaktadır. Öğretmenler meslek onurlarının korunmasını ve saygınlıklarının yeniden tesis edilmesini başta milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden istemektedir.

HERKESİN İFTİRA ATARAK İTİBARSIZLAŞTIRDIĞI...

Her önüne gelenin hesap sorduğu, canı isteyen herkesin en basit bir mevzuda şikâyet ettiği, başı sıkışan herkesin iftira atarak itibarsızlaştırdığı,  ya hastane koridorlarında ya adliye koridorlarında mücadelesini tek başına verdiği bir meslek erbabı durumundadır öğretmenler.

Öğretmenler birilerinin sinirlerini boşaltacakları şamar oğlanları değildir, öğretmenler velilerin azarlayarak, darp ederek egolarını tatmin ettikleri bireyler değildir, öğretmenler bir telefonla soruşturma başlatılacak ve cezalarla gözü korkutulacak insanlar değildir, öğretmenler anne babanın bir iki evladına hakim olamadığı bir dünyada yüzlerce öğrencinin okul dışındaki davranışlarından bile sorumlu tutularak çıkmaza sokulmak istenen bir meslek grubu olmak istemiyor artık.

Velinin, toplumun, sokakların,  televizyon dizilerinin yozlaştırdığı bir öğrenci topluluğu istemiyoruz.  Herkesin görevini yerine getirdiği, öğretmenlere” bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışına dönüldüğü bir meslek grubu olarak işimizi yapmak istiyoruz. Öğretmenler onurundan şerefinden, meslek sevdasından ödün vermemiştir. Vermeyecektir

Biz Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası olarak okullarda can güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz. Velilerin her şikâyetini kayıtsız şartsız gündeme alan ve her halükarda veliyi haklı gören idare anlayışını kabul etmiyoruz. Eğitimin gerektirdiği disiplin anlayışını ve sorumluluk bilincini hem velilerde hem öğrencilerde hem de idari kadrolarda görmek istiyoruz. Öğretmenler hiçbir veliyi, öğrenciyi meslek ilkelerinin dışında memnun etmek zorunda değildir. Bizim vatanımıza insanımıza karşı tek sorumluluğumuz işimizi hakkıyla yerine getirmek ve rızkımızı helal ettirmektir.

Milli Eğitim Bakanlığı okullara güvenlik görevlisi tahsis etmelidir, Hastanelerde ve kamu kuruluşlarının hepsinde güvenlik görevlileri bulunurken okullarımızda öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin can güvenliği neden sağlanmamaktadır? Sabrımızın sonuna gelmiş durumdayız, biz eğitimciler eski saygınlığımızı istiyoruz. Biz öğretmenler kimsenin elinde daha fazla rencide edilmek istemiyoruz,

SERBEST BIRAKILAN SALDIRGANIN PEŞİNİ BIRAKMAMALIDIR

Mili Eğitim Bakanlığı hukuk bürosu saldırıya maruz kalan arkadaşımızın haklarını her zeminde savunmalıdır. İlimizdeki bakanlık hukukçuları öğretmenimiz Ahmet Hötelek darp eden ve bir gün bile tutuklu kalmadan serbest bırakılan saldırganın peşini bırakmamalıdır.

Kimsenin yaptığı cezasız kalmamalı. Basınımız eğitimcilerin uğradığı şiddet kadar, saldırganların alacakları cezalara da yer vermelidir. Saldırganların hak ettiği cezayı almaları için var gücümüzle çalışacağız. Arkadaşımız, meslektaşımız Ahmet HÖTELEK şahsında saldırıya uğrayan tüm eğitimcilere geçmiş olsun diyor, şiddete uğrayarak hayatını kaybeden meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor basın açıklamamıza katılarak mesleğine, meslektaşına sahip çıkan siz değerli katılımcılara yürekten teşekkür ediyoruz."