Erken çocukluk çağında başlayan nörogelişimsel bir bozukluk olan Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB), ilk kez 1943'te Leo Kanner tarafından tanımlandı. Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, “Toplumsal iletişim ve etkileşimde güçlükler” alanındaki belirtileri toplumsal-duygusal karşılıkta yetersizlik, sözel olmayan iletişimde yetersizlik, ilişki kurma ve sürdürmede yetersizlik; “sınırlı-yineleyici davranış örüntüler (tekrarlayıcı davranışlar)” alanındaki belirtileri ise basmakalıp ve tekrarlayıcı motor hareketler, aynılıkta ısrar, rutine sıkı bağlılık, sınırlı ve yoğun ilgi alanı ve duyusal az veya çok uyarılama olarak sıralıyor” dedi.
OSB ile mücadelede en etkili yöntemin erken müdahale ihtimalini artırabilmek olduğunu ifade eden DoktorTakvimi Uzmanlarından Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Pınar Vural, “Bu nedenle ailelere önerimiz, üç yaşına kadar her çocuğun en az bir kere OSB ve diğer nörogelişimsel hastalıklar açısından çocuk psikiyatristi tarafından muayene edilmesi önem taşıyor. Tedavide ev eğitim programları ve ebeveynin eğitim programına dahil olması çok önemli. Olguların çoğunda hareketlilik, uykusuzluk, öfke, takıntı ve dikkat sorunu gibi problemler için psikiyatr denetiminde ilaç kullanılıyor” diyor.
Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı (TODEV) Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gökçe, “Otizmin modern dünyanın gerçek pandemisi olduğunu düşünürsek, dünyadaki artış hızı düşünüldüğünde aslında 12 ay ve her an otizm konusunda ciddi çalışmalar yapmak gerekir. Otizm çalışmaları, devlet politikası olarak kabul edilmeli ve üzerine gidilmesi gereken bir durum. 2021 senesi 3 Aralık günü ABD'de bulunan CDC örgütü, otizmin dünyadaki yayılma hızının 36 doğumda bir olduğunu açıkladı” şeklinde konuşuyor.
|