Eti Yalnız ve Kahvaltıda Tüketmeyin! Tatlı Yerine Meyve Tercih Edin
Kurban Bayramının vazgeçilmezi kavurma başta olmak üzere kurban etinin nasıl pişirildiği ve tüketildiği sağlık açısından son derece önemli. Özellikle kalp ve damar hastalıkları olanlar, mide ve barsak hastalıkları olanlar, hipertansiyon hastaları, böbrek hastaları, gut hastaları, diyabet hastaları ve obezitesi olanlar son derece dikkatli olması gerekiyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, özellikle aşırı hayvansal protein ve yağ tüketiminin yüksek risk teşkil ettiği bazı hastalıkları olan kişilere kritik uyarılar yaptı.
Sakın kahvaltıda tüketmeyin!
Dr. Ertuğrul Taşan, kurbanın kesildikten hemen sonra yenilmemesi gerektiğini söyledi. “Kesim sonrası et sertleştiğinden sindirimi zorlaşır” uyarısında bulunan Dr. Taşan, şu önerilerde bulundu: “Kesimden sonra etler 1-2 saat serin bir ortamda havalandırıldıktan sonra küçük parçalara ayrılır. 24 saat kadar buzdolabında dinlendirilir ve yumuşaması beklenir. Kahvaltıda kurban etinden yapılmış kavurma yenmemelidir. Sindirim sistemini zorlar. Yemek için öğle saati daha uygundur. Kahvaltıda aşırı protein ve hayvansal yağdan kaçınılmalıdır. Görünen yağı olmayan ette bile 20 hayvansal yağ olduğu unutulmamalıdır.”
Tatlı yerine meyve tüketin
Et yanında tüketilen baklava ya da şerbetli tatlıların yenilmesi konusunda uyarılarda bulunan Dr. Taşan, tatlı yerine meyve tercih edilmesinin daha sağlıklı olduğunu kaydederek “Mutlaka tatlı isteniyorsa sütlü tatlılar aşırıya kaçmadan yenilebilir” dedi.
Bu hastalıkları olanlar kurban etine dikkat
Dr. Taşan, kurban etinin tüketilmesinde dikkatli olması gerekenleri şöyle sıraladı: “Kalp ve damar hastalıkları olanlar, mide ve barsak hastalıkları olanlar, hipertansiyon hastaları, böbrek hastaları, gut hastaları, diyabet hastaları ve obezitesi olanlar bayramda kurban eti yerken dikkatli olmalıdırlar. Aşırı protein ve yağ tüketimi bu hastaların rahatsızlıklarını artırabilir.” Bu riski yüksek hastalıklara sahip olan kişilerin mutlaka diyete uyması gerektiğinin altını çizen Dr. Taşan, şu konularda da uyarılarda bulundu: “Akşam geç saatlerde ve kahvaltıda et yemekten kaçınılmalıdır. Aşırı et tüketimi karaciğer, pankreas, mide ve bağırsakların yanında böbrekleri de zorlar. Safra yolları olumsuz etkilenir. Hazımsızlık, aşırı gaz oluşumu, karın ağrısı, karında aşırı şişme, ishal, uykusuzluk ve aşırı yorgunluk şikayetleri ortaya çıkabilir.”
Dr. Taşan, eti fazla kaçıranlarda yaşanan sorunlara çözüm olarak su içilmesini önerdi. “Günde 2.5 litre su tüketimi sindirim faaliyeti ve atıkların vücuttan uzaklaştırılabilmesi için çok önemlidir” diyen Dr. Taşan, etin aşırı yağlı yenilmesinden kaçınılması ve kuyruk yağı gibi hayvansal yağlardan uzak durulmasını önerdi. Dr. Taşan, etin yanında ve etle birlikte sebze tüketilmesinin sindirim sorunlarını azaltacağını kaydederek “Oluşan sindirim sorunları için gerekirse doktora başvurulması gerekir. Gaz giderici ve sindirimi kolaylaştırıcı enzim içeren ilaçlar doktor önerisi ile kullanılabilir” dedi.
Eti yalnız tüketmeyin
“Etin tek başına tüketilmesi doğru değildir” diyen Dr. Taşan, özellikle C ve E vitaminlerinin de alınabilmesi için sebze ve salata ile birlikte tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak “Etin sebze ile birlikte pişirilerek yemek haline getirilmesi tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Eti nasıl pişirmeliyiz? Bunlara dikkat
Dr. Taşan, “Öncelikle etin pişirilmeden önce görünen yağlarından temizlenmesi gerekir” diyerek şunları söyledi: “Etin yüksek ateşte pişirilmesi doğru değildir. Yüksek ısı etteki B grubu vitaminlerin kaybına yol açar. Pişirilirken yağ ilave edilmemeli, kuyruk yağı gibi katı yağların ilavesinden kaçınılmalıdır. Kısık ateşte ve kendi yağı ve suyuyla pişmesi sağlanmalıdır. Et eğer buzlukta ise öncelikle buzdolabı içindeki rafta çözdürülmeli sonra dışarıya alındıktan sonra pişirilmelidir. Çözünen et tekrar dondurulmamalıdır. Etin yağ ile kızartılmasından ya da doğrudan ateş üzerinde pişirilmesinden ve pişirilirken bazı kısımlarının yanmasından uzak durulmalıdır. En iyisi eti fırınlama, buğulama ya da haşlama şeklinde pişirmelidir.” Dr. Taşan, hayvanların sakatat kısımlarının ve kuyruk yağının da doğrudan ya da ete ilave edilerek tüketilmemesi gerektiği konusunda uyardı.