Hollanda eski Dışişleri Bakanından Türkiye açıklaması
Uluslararası Sorunlar İçin Tavsiye Konseyi (AIV) yayımladığı 66 sayfalık raporunda Türkiye’ye geniş bir yer ayırırken, Türkiye'nin tahmin edilenden çok daha önemli bir ülke olduğunu vurguladı.
“Türkiye’nin Jeopolitik rolü, trendler ve gelecek senaryoları” isimli raporun giriş bölümünde; Türkiye'nin, Ukrayna-Rusya savaşındaki arabuluculuğu, göçmen krizindeki pozisyonu ve NATO’daki kritik rolüne dikkat çekilerek, yeni geliştirilecek stratejilerde, Türkiye’nin artan önemine değinildi.
Raporda Hollanda hükümetine ve AB üyesi ülkelere, Türkiye ile ilişkilerin çok yönlü olarak daha da geliştirilmesi tavsiye edildi.
Raporun ardından basın toplantısında konuşan, AIV Başkanı Koenders, Türkiye ile diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Doğu ile Batı ve Karadeniz arasında yer alan Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşında arabuluculuk görevini yapabilecek tek NATO ülkesidir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin uluslararası politikadaki rolünün, Hollanda’yı ikilemde bıraktığını belirten raporda, Türkiye'nin jeopolitik konumunun çok daha kritik hale geldiği belirtildi. Savaş sonrası Rusya ile ilişkilerde, Türkiye’nin jeostratejik olarak çok önemli bir ülke olduğu belirtilen raporda, Rusya ile diyalog kurmak için, Türkiye’ye ihtiyaç duyulduğu belirtildi ve “Jeopolitik olarak Türkiye göz ardı edilmemeli” ifadesine yer verildi.
Söz konusu raporda, Hollanda’daki Türk varlığının entegrasyonu, yatırım ve ticaretin daha da artırılması, gümrük birliğinin modernizasyonu gibi konularda da işbirliği önerisinde bulunuldu. Hollanda, özellikle son yıllarda Türkiye'den çok sayıda mühendis transfer etti.
Uluslaraarası Sorunlar İçin Tavsiye Konseyi’nin (AIV) hükümete ve parlamentoya yönelik raporunun sonunda yer alan 10 tavsiye özetle şu şekilde:
Türkiye’nin rolü ve yeni jeostratejik konumu vurgulanmalıdır: Rusya’ya set çekilmesi ve Türkiye’nin diyalog için arabuluculuğu sürdürmesi, Avrupa’nın güvenliğinin güçlendirilmesi, Batı’nın geri çekildiği, Ortadoğu ve Afganistan gibi bölgelerden, Avrupa’ya göçün önlenmesi için, sürtüşmelerin azaltılması dikkate alınmalıdır.
Uluslarası iş birliğinde, Türkiye’nin katılımına dikkat edilmesi. AB üyelik sürecinin durdurulması gibi, geri dönüşü olmayan dinamiklere dikkat edilmelidir.
Müttefik Almanya ve Türkiye ile üçlü ilişkilerde, eşgüdüm ve istişare zaruridir. Avrupa içinde diyalog ve iş birliğini teşvik edici ve destekleyici tutum sergilenmelidir.
Hollanda’daki Türk toplumunun, Avrupa’ya karşı yabancılığa itilmemesi için kapsayıcı olunmalı. Bunun için Hollanda’daki Türk toplumu sürece dahil edilmeli ve ortak menfaatlere vurgu yapılmalı. Türk kültürü, dinamik ekonomisi, gençlerin heyecanı, Hollanda ile ilişkileri takdir görmeli ve saygı duyulmalı.
AB, üyelik müzakerelerinde, Türkiye’deki insan hakları ve hukuk devleti olma konusunda iyi değerlendirilmelidir. Türkiye’nin ekonomik olarak güçlendirilmesi ve direncinin arttırılması için Avrupa Komisyonu’na talepte bulunulmalıdır.
Türkiye’nin 3,5 milyon Suriyeliye uzun yıllardır ev sahipliği yaptığı gerçeği tanınmalı ve ciddi yardım katkısı sağlanmalı. AB, Türkiye ile göçmen iş birliği konusunda uzun vadeli ve kalıcı çözümler için daha çok iş birliği yapmalıdır. AB ve Türkiye arasında 2016 imzalanan geçici ve isteğe bağlı göçmen anlaşmasına sadık kalınmalıdır.
NATO, Türkiye ilişkilerinde dikkatli olunmalı ve daha güçlü NATO için Türkiye desteklenmelidir. Deniz sularındaki sınır hukuku için, Türkiye’ye uzmanlık ve arabuluculuk desteği sağlanmalıdır.
Türkiye AB’nin güvenlik ve dış politikalarına dahil edilmelidir. Bununla ilgili AIV’nın farklı model önerileri mevcuttur.