CHP’li Genç; “Her 1000 liralık savunma harcamasının sadece 38 kuruşu şehit yakını ve gazilerimize gi
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Milli Savunma Bakanlığı’nın şehit yakını ve gaziler için ayırdığı kaynakların gerçek ihtiyaçları karşılamadığını belirterek,

“Milli Savunma Bakanlığının toplam 822 milyar TL'lik bütçesi içinde şehit yakını ve gaziler için ayrılan pay binde 1'den bile az. Her 1000 liralık savunma harcamasının sadece 38 kuruşu şehit yakını ve gazilerimize gidiyor. Sayın Bakan, şehit yakını ve gazilerimizin hakkı bütçe kalemi değildir, bu ülkenin onlara olan borcudur” dedi. Genç, hem sınır güvenliği projelerinde yıllardır yaşanan gecikmeleri hem de askerî kazalara ilişkin yanıtsız kalan soruları gündeme getirerek, “Bu mesele siyaset üstüdür, hesap verebilirlik güçlendirilmeli” ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşüldü. Görüşmelerde söz alan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, şehit yakını ve gaziler için ayrılan kaynağın yetersizliğine dikkat çekerek, “Her 1000 liralık savunma harcamasının sadece 38 kuruşu şehit yakını ve gazimize gidiyor. Bu bir bütçe meselesi değil, bu ülkenin onlara olan borcudur” dedi.
Genç ayrıca Pençe-Kilit bölgesinde metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerle ilgili ve geçtiğimiz günlerde Gürcistan üzerinde düşen C-130 uçağında şehit olan 20 askerle ilgili verilen cevapların yetersiz olduğunu belirterek, “TBMM’nin yönelttiği soruların tamamen yanıtsız kalması doğal olarak kurumsal iletişimde bir sorun var düşüncesini doğuruyor” ifadelerini kullandı.
CHP’li Genç, konuşmasında şunları kaydetti:
“Türkiye'nin güvenliği, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütünlüğü, personelimizin hakları ve ulusal savunma kapasitemizin geleceği açısından önemli gördüğüm bazı tespitleri 2026 bütçe teklifi vesilesiyle sizlerle paylaşmak isterim: Sayın Bakan, bu ülke için canını ortaya koyan insanların ailelerine ayrılan kaynaklar güçlü olmalıdır fakat tablo ne yazık ki öyle değil. 2024 yılında bu program için 302 milyon TL harcama yapılmış, 2026 bütçe teklifinde ise bu rakam yaklaşık 315 milyon TL olarak karşımıza çıkıyor yani iki yıl boyunca neredeyse hiçbir artış yok. Enflasyonun, hayat pahalılığının, tedavi giderlerinin bu kadar arttığı bir dönemde reel olarak bütçe ne yazık ki kısıtlanıyor.
“ŞEHİT YAKINI VE GAZİLER İÇİN AYRILAN PAY BİNDE 1'DEN BİLE AZ”
Daha çarpıcı olan ise şu: Milli Savunma Bakanlığının toplam 822 milyar TL'lik bütçesi içinde şehit yakını ve gaziler için ayrılan pay binde 1'den bile az. Her 1000 liralık savunma harcamasının sadece 38 kuruşu şehit yakını ve gazilerimize gidiyor. Sayın Bakan, şehit yakını ve gazilerimizin hakkı bütçe kalemi değildir, bu ülkenin onlara olan borcudur. Bu kalemin güçlendirilmesi bizce bir zorunluluktur. 2015'te başlayan Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi Projesi dokuz yıl sonra hâlâ yüzde 31 seviyelerinde. 2026 hedefiyse yüzde 45, 2028 hedefi yüzde 65. Sayın Bakan, sınır hattı on üç yılda tamamlanamıyorsa burada ciddi bir yönetim sorunu da vardır diye düşünüyorum: Beton duvarın yüzde 100 tamamlandığı söylenirken elektronik güvenlik altyapısının yüzde 31'de kalmasıysa proje koordinasyonundaki kopukluğu bizlere göstermektedir.
“PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARI KONUSU YILLARDIR SÜREGELEN SORUNLARIN BİR KISMI ARTIK KRONİK HALE GELDİ”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, personelinin özlük hakları konusunda yıllardır süregelen sorunların bir kısmı artık kronik hâle geldi. Astsubaylarımızın haklarına ilişkin soru önergelerimize verilen cevaplar maalesef aynı şablon cümlelerle geçiştirilmekte. Somut bir çalışma var mı, yok mu, takvim nedir, sözler tutulacak mı? Hiçbirine net yanıt maalesef alamıyoruz. Aynı şekilde, sözleşmeli personelin, uzman çavuşların sorunları da birikmektedir. Askerimizin motivasyonu, adalet duygusu ve görev bilinci Türkiye'nin milli güvenliğin en güçlü parçasıdır. Bu konuların geçiştirilemeyecek kadar ciddi olduğunu düşünüyoruz.
Soru önergelerine verilen cevapların niteliğine ilişkin birkaç noktayı da özellikle belirtmek istiyorum: Kısa bir süre önce Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde bir mağarada metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerimizle ilgili sizlere yönelttiğim 24 soruya verilen yanıt ‘Basın açıklaması yaptık’ şeklinde oldu. Aynı zamanda bu şehitlerden bir tanesi de kendi seçim bölgem Kayseri Sarız ilçesindendi. Sayın Bakan, orada ölçüm yapıldı mı? Mağaraya girişte hangi prosedürler uygulandı? İnsansız sistem kullanıldı mı? Bu soruların hiçbirine ne yazık ki net yanıtlar alamadık. Benzer bir durum uçaklarda da karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz yıl çok alçaktan uçarak Kayseri'de acil iniş yaparak şehirde büyük panik yaşatan C-160 eğitim uçağıyla ilgili soru önergeme verilen cevapta ‘Bakımlar eksiksizdir’ deniyor ama bakımın tarihi, arızanın kaynağı, soruşturmanın aşaması gibi temel bilgiler paylaşılmıyor ve geçtiğimiz günlerde yaşadığımız çok büyük acı, Azerbaycan'dan dönerken Gürcistan üzerinde C-130 uçağında 20 askerimizi şehit verdik. Allah'tan rahmet diliyorum şehitlerimize, yakınlarına ve ulusumuza sabırlar diliyorum. Bu kargo uçağı Kayseri 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığından kalkmıştır ve şehit askerlerimizin 10'u da Kayseri'de görev yapmaktaydı. Bu olayda da henüz kamuoyuna açık, teknik bir değerlendirme sunulmuş değil. Elbette soruşturma yürütülür, rapor hazırlanır, süreç işlesin. Biz bu hassasiyete saygı duyarız ama TBMM'nin yönelttiği soruların tamamen yanıtsız kalması, doğal olarak ‘Kurumsal iletişimde bir sorun var’ düşüncesini de beraberinde getiriyor.
Şunu açıkça söylemek isterim: Burada kimse Bakanlığı yıpratmak istemez, tam tersine, Milli Savunma Bakanlığının güçlü ve hesap verebilir olması hepimizin ortak talebidir. Bu nedenle, soru önergelerine verilen cevapların kamuoyunu bilgilendirecek nitelikte olmasını çok önemsiyoruz. Bizim bu bütçe görüşmelerinde talep ettiğim şey, siyaset üstü bir duruşun gereği olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kurumsal yapısının siyasetten uzak olarak güçlendirilmesi, liyakatin korunması, personelin hakkının verilmesi, projelerin yıldan yıla ötelenmemesi ve Meclisinin soru yetkisinin ciddiye alınmasıdır. Bu ülkenin askerinin de vatandaşının ve Meclisinin de hak ettiği şey şeffaf, hakkaniyetli ve planlı bir savunma yönetimidir.”









