DEVA Kayseri İl Başkanlığı Diyarbakır’da yaşanan olaya tepki gösterdi

Yaşanan olayı hassasiyetle takip edildiğini duyudan DEVA Kayseri İl Başkanlığı, şu açıklamayı yaptı;

“Mezkur eylem, ülkemizin hassas bir dönemden geçtiği sırada, Partimizin “ihtiyatlı iyimserlikle” yaklaştığı terörsüz Türkiye sürecini derinden yaralayan unsurlar içermektedir. DEVA Partisi olarak, her zaman demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve birlik beraberliğin savunucusu olduk. İlkelerimiz doğrultusunda sesimizi yükseltmek, ülkemizin huzur dolu geleceği için sorumluluğumuzu yerine getirmek ve Kayserili hemşehrilerimizin sesi olmak amacıyla iş bu açıklamayı yayınlama zaruretimiz doğmuştur.

Öncelikle vurgulamak isteriz ki, terörsüz bir Türkiye hayali hepimizin ortak arzusudur. Bu hedefe ulaşmak, ancak hukukun, adaletin ve insan haklarının rehberliğinde mümkün olabilir. Ne var ki, terörist başı Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü talebiyle organize edilen bu yürüyüş, terörsüz Türkiye sürecini tek bir şahsa indirgemektedir. Terörsüz bir Türkiye, bir kişinin özgürlüğüne yahut umut hakkı talebine indirgenemez; bu, milyonlarca vatandaşımızın acısını, şehitlerimizin hatırasını ve devletin egemenliğini yok sayan bir yaklaşımın ürünüdür.

PKK terör örgütünün kurucusu ve elebaşı olarak mahkum edilmiş bir ismin özgürlüğünü merkeze alan bir kampanya, barışın değil, maalesef fikren ayrışmanın tohumlarını ekmektedir.

DEVA Partisi Kayseri İl Başkanlığı olarak, gerçek bir barışın ancak silahsızlanma ve toplumsal uzlaşıyla inşa edileceğine inanıyoruz. Bu süreci, bir kişinin kaderine bağlamak, hepimizi geriye götürecektir.

Ayrıca mevcut terörle mücadele yasaları halen daha yürürlükteyken bu yasaların öngördüğü fiiller –terör propagandası, örgüt simgelerinin kullanımı ve şiddet çağrısı içeren eylemler– görmezden gelinemez.

Yürüyüş sırasında terörist başı Abdullah Öcalan'ın devasa posterinin açılması, havai fişekler ateşlenmesi ve kanuna aykırı sloganlar atılması, açıkça bu yasalara aykırı unsurlar barındırmaktadır.

Hukuk devleti ilkesine bağlı DEVA Partisi’nin Kayseri İl Başkanlığı olarak, bu fiillerin soruşturulmasını ve gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ediyoruz.

Yinelemek gerekirse bahse konu eylemlerin, terörsüz Türkiye sürecini olumsuz etkileyeceği ortadadır. Barış ve uzlaşı arayışı, hassas bir denge üzerine kuruludur. Ancak, şehit ailelerimizin yaralarını deşen, gazilerimizin fedakarlığına gölge düşüren ve Türk milletinin kolektif hafızasını aşağılayan adımlar, barış ve uzlaşı dengesini bozmaktadır.

Diyarbakır'daki yürüyüş, ne yazık ki, toplumsal hassasiyetleri hiçe saymaktadır. Eğer amaç gerçekten barışsa, provokatif eylemler yerine toplumun tüm kesimlerinin haklarını koruyan, ekonomik kalkınmayı ön plana çıkaran, demokrasi ve hukuk devletine bağlı kalmayı amaç edinen kapsayıcı politikalar izlemeliyiz. Aksi halde, bu tür davranışlar toplumumuzu fikren zehirler ve terörsüz Türkiye’ye dair umutlarımızı gölgeler.

Son olarak terörist başının posterinin açılmasının Türk milletinin nefret duygularını uyandırmaktan başka bir işe yaramayacağını belirtmek mecburiyetindeyiz. PKK'nın vahşi eylemleriyle hayatlarını kaybedenlerimizi anımsatan ve toplumda derin yaralar açan terörist başının devasa posterinin yürüyüş sırasında açılması fikren ayrışma tohumları ekilmesine neden olacaktır.

Milletimiz, tarih boyunca acılarından ders çıkarmış, kardeşlik bağlarını güçlendirmiş bir millettir. Bu posterler, bu kardeşliği değil, tam tersine fikren ayrışmayı tetiklemektedir.

DEVA Partisi Kayseri İl Başkanlığı olarak vatandaşlarımızı bu tür provokasyonlara karşı sağduyuya davet ediyoruz; gerçek barış, nefretle değil, adaletle ve demokrasiyle gelecektir.”