Aralıksız süren iklim kaynaklı afetler çocukları en çok etkiledi
Güneydoğu Asya’da milyonlarca çocuk, aralıksız süren iklim kaynaklı afetlerden etkileniyor

Bu metin, Birleşmiş Milletler’in Cenevre’deki merkezinde bugün düzenlenen basın toplantısında UNICEF Sözcü Yardımcısı Ricardo Pires tarafından yapılan açıklamaların özetidir; tırnak içindeki ifadeler kendisine atfedilebilir.
Cenevre, Aralık 2025 – “Aralarında Endonezya, Vietnam, Tayland, Filipinler ve Malezya’nın bulunduğu beş Güneydoğu Asya ülkesindeki çocuklar son aylarda ve özellikle geçtiğimiz haftalarda tayfun, sel ve fırtınaların yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı.
Bu çocuklar gözlerini barınaklarda açıyor. Sağlıksız su içiyorlar. Ailelerinin bir kez değil, defalarca yıkılan evlerini ve geçim olanaklarını yeniden kurmak için verdikleri mücadeleyi izliyorlar. Ve okula günlerce değil, haftalar boyunca gidemiyorlar.
Bunun özellikle eğitim açısından ne anlama geldiğini aktarmak isterim. Elimizdeki en güncel verilere göre, Kasım ayının sonlarından bu yana bölgede 4,1 milyondan fazla çocuğun eğitimi iklim kaynaklı yıkıcı afetler nedeniyle kesintiye uğradı. Daha da somutlaştırmak gerekirse;
- Son dönemde yaşanan tayfunlar, seller ve fırtınalar nedeniyle Vietnam’da 3 milyon öğrencinin eğitimi kesintiye uğradı.
- Filipinler’de geçen ay meydana gelen sel felaketi ve şiddetli rüzgârlardan etkilenen 919.000 çocuk okula gidemedi.
- Endonezya’da yaşanan son sel felaketi nedeniyle 2.000’i aşkın eğitim kurumu zarar görürken, 180.700’den fazla öğrenci derslerine devam edemiyor. Yetkililer hasarın gerçek boyutunu belirlemek için çalışmalarını sürdürüyor.
- Tayland’daki sel felaketi nedeniyle yaklaşık 90.500 öğrenci okula devam edemiyor.
- Malezya’da, muson mevsiminin başlangıcından bu yana 5.000’den fazla öğrencinin eğitimi kesintiye uğradı.
Öğrencilerin çoğu için bu yılki kesinti bir ilk değil. Sel sularının sınıflarını yok ettiğini ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü kez izliyorlar.
Ocak ayında belirttiğimiz gibi, son güncel küresel verilere sahip olduğumuz 2024 yılında en az 85 ülkede 242 milyon öğrencinin eğitimi aşırı iklim olayları nedeniyle kesintiye uğradı. Her bir rakam; öğrenimi aksayan, günlük rutini altüst olan ve daha iyi bir geleceğe ulaşma yolları sarsılmış bir çocuğu temsil ediyor.
Eğitim, bu krizin yalnızca bir boyutu. Bölgede gözlemlediğimiz tablo tarihte benzeri görülmemiş bir ölçeğe sahip. İklim kaynaklı felaketlerin aynı toplulukları defalarca vurması, ailelerin her darbe arasında toparlanmak için daha az zamana sahip olmasına ve çocukların ihtiyaç duydukları hizmetlerden mahrum kalmasına yol açıyor.
Vietnam’ın Cao Bang şehrinde yaşayan 7 yaşındaki Khang, su dizlerine kadar geldiği için evini boşaltmak zorunda kaldığını anlattı. ‘Eve döndüğümde çok üzgündüm. Okulumu çok özledim,’ dedi.
Yine Vietnam’ın Tuyen Quang şehrinde yaşayan 39 yaşındaki Vuong Thi Muong’un iki çocuğu, ciddi ve orta derecede akut beslenme yetersizliği tanısı aldı. Anne şöyle aktardı: ‘Sel suları evimizi üç gün boyunca kuşattı, izole kaldık. Emzirmeye devam etmeye çalıştım, ancak kendim için yeterli yiyeceğim yoktu. Bebeğime sadece pirinç lapası verebildim; içinde ne et ne sebze vardı.’
Peki, felaketlerden etkilenen bu ülkelerde çocuk olmak ne anlama geliyor? Temiz su içemeyebilecekleri anlamına geliyor.Endonezya’da su dağıtım sistemleri sular altında kaldı ve hasar gördü; bu durum en savunmasız çocuklar arasında salgın riskini artırıyor. Vietnam’da ise hâlen 480.000 kişi güvenli suya erişemiyor.
Bu, tam da hastalık riskinin en yüksek olduğu, tesislerinin zarar gördüğü ya da yetersiz kaldığı dönemde sağlık hizmetlerinin aksadığı anlamına geliyor. Filipinler’de beslenme malzemeleri stokları tükeniyor ve ishal salgınları giderek daha sık görülüyor. Ayrıca, korunma risklerinin arttığı, ailelerinden ayrılma, şiddet, ihmal ve sömürü tehlikelerinin yüksek olduğu kalabalık barınaklarda yaşamak anlamına geliyor.
Ancak bu acil tehlikelerin ötesinde, göz ardı edemeyeceğimiz başka bir durum daha var: Bu çocukların gelecekleri ellerinden alınıyor. Her sel, her tayfun mevcut kırılganlıkları artırıyor. Aile kaynakları azaldıkça psikolojik travma birikiyor ve her yeni afetle toparlanma olanakları giderek azalıyor.
Dünyanın en çok afet riski taşıyan bölgelerinden olan Doğu Asya ve Pasifik Bölgesi’ndeki çocuklar, iklim krizinin ön saflarında yer alıyor ve aşırı hava olaylarının daha sık, daha şiddetli ve daha öngörülemez hâle geldiğinde ne anlama geldiğini bizzat tecrübe ediyor.
UNICEF olarak, felaketlerden etkilenen ülkerdeki çocukların temiz su, sağlık ve beslenme hizmetleri dahil olmak üzere yaşam kurtarıcı desteğe erişimini temin etmek amacıyla, ulusal müdahaleleri yürüten yerel yönetimleri desteklemeye hazırız ve bunu sürdürüyoruz. Ayrıca, ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak için acil nakit yardımı sağlıyoruz.
Ancak insani müdahale, ne kadar hayati olursa olsun, tek başına yeterli değildir. Gelecekteki acil durumları önleyecek adımlar atmadan, krizden krize müdahele ederek devam edemeyiz. İklim uyumuna ve afet risklerinin azaltılmasına yatırım yapmamız gerekiyor.
Çocukların sağlıklı kalmasını ve eğitimlerine devam edebilmesini sağlamak için dayanıklı su sistemleri inşa etmeli, okulları ve sağlık tesislerini aşırı hava koşullarına karşı güçlendirmeli ve afetler meydana gelmeden önce çocukları koruyacak erken uyarı sistemleri oluşturmalıyız.
Her çocuğun eğitim, sağlık, güvenlik ve bir gelecek hakkı vardır. İklim krizini gereken aciliyetle ele alamadığımızda, bu çocuklara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluyoruz.
Tüm dünya bu afetleri izliyor, ancak sadece izlemekle yetinemeyiz. Harekete geçmeliyiz. Bu çocuklar, bir sonraki tayfunu, seli veya başka bir felaketi, hemen şimdi vereceğimiz destek ve taahhüt olmadan tek başlarına göğüsleyemez.”
UNICEF hakkında
Birleşmiş Milletler'in çocuklara yönelik kuruluşu UNICEF; her yerde, özellikle de en dezavantajlı durumda olan ve ulaşılması en zor yerlerdeki tüm çocukların haklarını korumak için çalışıyor. 190'dan fazla ülke ve bölgede, çocukların hayatta kalmalarına, gelişmelerine ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için gereken her şeyi yapıyoruz.
UNICEF'i X, Facebook, Instagram ve YouTube'da takip edin.









