Kamunun gücünü sonuna kadar kullanarak, kendilerine rakip gördükleri isimlere nefes aldırmamayı her seçim dönemi gelenek haline getiren, herkese yasak ama kendilerine mubah sayan bu anlayışın son bulmasını istiyoruz. İsminde ‘adalet’ olan bir partinin adaletsizliklerinin her alanda sona ermesi bizim de temennimizdir!

Seçim süreci ile birlikte bütün mecraları tekelinde toplayan, başka görüşlere, adaylara kendini anlatabilme, gösterebilme imkanı tanımayan iktidar cephesi, sadece seçim afişleri ile oy alamayacaklarını anladıkları için son günlerde farklı yolları deniyor olabilir, ama biz her zaman dediğimiz gibi şimdi de adil, şeffaf bir seçim çağrımızı yineliyoruz.

Seçim süreçlerinin demokratik bir şekilde ilerlemesini istiyoruz.

Tüm siyasi parti adaylarının projelerini, görüşlerini rahatça anlatacağı ve vatandaşın karşısına çıkabileceği bir alan istiyoruz.

Evet, ortada günlerdir bir görüntü kirliliği var, ama bu öncelikle iktidarın neden olduğu bir konudur.

Sorunun kaynağı bellidir.

Çünkü şehir, kamu gücünü fütursuzca kullanan iktidar cephesinin afiş kuşatması altındadır.

Nereye dönseniz, baksanız AKP’li adayların afişleri söz konusudur.

Devletin imkânlarıyla, milletin alın teriyle seçim çalışması yapanlar, yemekli toplantılar düzenleyip, havasını atanlar, siyasi çalışma yapanlar, caddeleri, sokakları yine bu imkânlarla afişleri ile donatıp, flama asanlar, bu konuda çoğu kez uyarmamıza rağmen hep bildiklerini okudular.

Bu yöndeki uyarılarımızı dikkate almadılar.

Bizler kendi kaynaklarımızla, helal paralarımızla seçim çalışması yapmaya çalışırken, onlar milletin parasını, devletin imkanlarını sonuna kadar haksızca kullandılar. Ne yazık ki halen de kullanmaya devam ediyorlar.

Şimdi, görünen köy kılavuz istemezken, vatandaşlarımız her şeyin farkındayken, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) iktidar partisinin ‘Görüntü kirliliği!’ gerekçesiyle seçim afişlerinin kaldırılması konusundaki başvurusu üzerine verdiği karar uygulanacaksa bu her yerde uygulansın.

Ancak görüyoruz ki, şehirde hala görüntü kirliliği oluşturan iktidarın her yerde afiş, flama, bayrak, çadırı söz konusudur.

Buradan soruyoruz, alınan karar partisel midir, bölgesel midir, yoksa sadece makyajdan ya da dostlar alışverişte görsünden ibaret midir?

Örneğin, Kocasinan Bulvarı, Nato Caddesi, Tuna Caddesi üzerinde aydınlatma direkleri üzerindeki afişler kimin, neyin afişidir? Bu afişler hangi partinindir?

Bazı kavşaklardaki parti flamaları neden hala YSK’nın kararına rağmen toplatılmamıştır.

Bu yasak sadece muhalefete midir?

Ya da YSK’nın aldığı karar sadece muhalefete yasak,  AKP’ye hak mıdır, mubah mıdır?

Bu konuda birileri hala neden kör, sağır ve dilsizi oynamaktadır.

Ya da gereğini yapması gerekenler neden adım atmamaktadır.

Göz boyamak için birkaç yerde afiş, flama, çadır kaldırmakla bu iş olacaksa kimse bizim aklımızla alay etmesin, sabrımızı sınamasın.

Bu nedenle son kez çağrımızı yineliyoruz, eğer gerçekten bu konuda adilseniz, samimiyseniz YSK’ya yaptığınız başvuruda dürüstseniz, dilekçenizin gerçekten arkasındaysanız alınan kararı sonuna kadar her yerde her alanda uygulayın.

Gereken neyse, onu yapın.

Hukuksuzluğa artık daha fazla kılıf aramayın, bizim de vatandaşın da sabrını taşırmayın, asıl gündemi saptırıp, cambaza bak oynamayın!