CHP’li Ümit Özer, elektriği kesilen vatandaşı ziyaretinde şu açıklamalarda bulundu;

“AKP ülkeyi, vatandaşı her alanda karanlığa sürüklemeye devam ediyor. Vatandaş geçim sıkıntısından kan ağlıyor, onlar ballı, eğlenceli iftarlar, sahurlar, şovlar yapıyorlar. Çocuklar yatağa aç giriyor, halk 'geçinemiyoruz, kuru ekmeğe muhtaç olduk' diyor, onlar televizyonlara çıkıp, yatmadan önce manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı yediğini, anlatıyor, tarif veriyor. Halkın gerçeklerinden uzak lüks sarayın ışıkları  gece gündüz demeden, ışıl ışıl yanıyor, sadece saraya bakan Bakanların da gözleri de lüksten ışıldayıp, kamaşıyor!

Saray, bakanlara bakıyor, bakanlar saraya bakıyor!Işıl ışıl bakanların, şatafat meraklısı yandaşların, saray şürekâsının faturası ise her zamanki gibi halka çıkıyor. Vatandaş yoksullaşıyor, görmüyorlar. Vatandaş yoklukla savaşıyor, görmüyorlar. Bir avuç holding zengin olacak diye halk çaresizliğe, yokluğa hapsediliyor, ama duymuyorlar...

Esnafı bitirdiler, çiftçiyi bitirdiler, işçiyi bitirdiler... Emekli tükendi. Orta direk eridi. Elde avuçta ne varsa hepsi bitti, onlar ise sadece seyretti. İşte bu acı tablo sadece AKP'nin eseri.

Çünkü yıllardır aynı yüzler, aynı sözler, bol bol uçuşan vaatler, bu tablonun  sebebiler. Vatandaştan kopuk AKP, iftiralarına, algı oyunları devam edip, toplumun gerçeklerini görmek istemese de ülkede ne yazık ki, yoksulluk, yokluk, işsizlik, zamlar yüzünden milyonlarca ailenin elektrikleri de kesik.

Milyonlarca insan karanlıkta. Geçim derdi ile boğuşan vatandaş, 127'leri aşan zamlarla birlikte elektrik faturalarını da ödeyemez durumda.  Sıkıntı çığ gibi büyüyor. Borcuna sadık vatandaş, icralık hale getirildi. Türkiye’nin her yerinde bu acı tablo var. Her iki kişiden birinin neredeyse icralık olduğu Kayserimizde de aynı tablo var. Bizler de Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde milletin sesi olmak için mücadele veriyoruz.

Çarşıda, pazarda, evde, işte, mahallede, ilçede vatandaşımıza gidiyoruz, dertleri dinliyoruz. Bu kapsamda Kayseri'de de karanlıkta bırakılan bir vatandaşımızı ve ailesini de ziyaret ettik. Görmeyen gözlere göstermek, duymayan kulaklara duyurmak istedik. Ekonomik sıkıntı, işsizlik yüzünden zor günler geçiren ve 3 bin 150 liralık faturasını ödeyemeyen vatandaşımız da birçok insanın yaşadığını yaşıyor. Bütçesini aşan elektrik faturasını ödeyemediği için hem icralık olmuş hem de aylardır karanlığa terk edilmiş! Devlete sığınmış, yardım istemiş, ama bir sonuç elde edememiş. Elindeki parayla en azından borcun bir kısmını ödemeye çalışmış, ama dinletememiş. Hatta çaresiz vatandaşa, "paran yoksa kredi kartı bul, getir, borcunu öde" diye 'dâhiyane' fikir bile verilmiş! 2021 yılının 10'uncu ayından bu yana yani yaklaşık 6 aydır elektriğinin kesik olduğunu belirten, karanlığa terk edilen vatandaş, bu duruma isyan ederken, yaşadıklarını anlatırken birileri hala utanmıyor!

Saray, yurdun dört bir yanından yükselen feryatları, halkın halini görmüyor. AKP, bu gerçekleri de yalanlarla, yandaş medyasıyla gizlemeye çalışıyor. Hala halkı ve halkın bu gerçeklerini yok sayıyor. Ama umutsuzluk yok. Halkın partisi var. Evet, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, “Bir kişi karanlıktaysa hiçbirimiz aydınlıkta değiliz. Biz birbirimize emanetiz. Bu millet zulme kulak tıkamaz" İşte bu mücadelemiz ülkenin karanlıkta bırakılan, yoksulluğa, çaresizliğe, umutsuzluğa hapsedilen vatandaşlarımızın sesi olabilmek içindir. Bir kaç kişiyi, holdingi, saray şürekâsını lüks içinde yaşatan, halkın ise zamla, enflasyonla, işsizlikle belini büken, kan ağlatan bu adaletsiz düzene boyun eğmeyeceğiz!

'Ne ezen, ne ezilen hakça bir düzen' için mücadeleye devam edeceğiz. Adaletsiz düzene karşı, geri adım atmadan, sesimizi daha da yükselteceğiz. Haksızlığa karşı adalet için yürüyen, şimdi de karanlığa karşı, aydınlık için mücadele eden, bazıları koltuğunu, lüksü, ballı maaşları, saray keyfini, rantını, düşünürken, hep halkını düşünen Genel Başkanımızın sonuna kadar yanındayız.  Biliyoruz ki, milyonlarca yurttaşımız da yanımızda. Çünkü vatandaş artık her şeyin farkında, Geçecek, bitecek bu kötü günler. Bu ülke bu karanlıktan, aydınlığa mutlaka çıkacak. Umutsuzluk yok. Geliyor gelmekte olan.”