|
||
IMF dayatması EYT’de haklar biran öne verilmeli | ||
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arslan: Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunun 1999 yılında IMF’nin ülkemize dayattığı ve mutlaka bu yaş çıkmazsa kredi yok dediği bir dönemde siyasi iktidarın IMF’ye teslim olmasıyla birlikte ortaya çıkmış bir sorun olduğunu belirten Arslan, “8 Eylül 1999 tarihinden önce işe girmiş bütün emekçiler eski mevzuata göre emeklilik haklarını kullanmalıdır. Bu konuda ciddi bir kararlılık gösteriyoruz ve bunu her zaman anlatmaya devam edeceğiz.” | ||
GÜNDEM Haberi | ||
|
||
|
||
HAK-İŞ’in 47. Kuruluş yıldönümü kapsamında Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantımız, 22 Ekim 2022 tarihinde Ankara’da Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın başkanlığında “HAK-İŞ’in Gücü Türkiye’nin Gücü”, “Birlikte yürüyelim, Birlikte Erdemli Sendikacılığı inşa edelim, Birlikte HAK-İŞ olalım” temasıyla gerçekleştirildi. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Genel Başkanı Mahmut Arslan Başkanlığında, Genel Başkan Yardımcıları Dr. Osman Yıldız, Av. Hüseyin Öz, Mehmet Şahin, Yunus Değirmenci, Genel Sekreteri Eda Güner, Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu oluşturan Konfederasyona üye sendikaların Genel Başkanları, Genel Başkan Yardımcıları ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Genel Başkan Mahmut Arslan, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, geçmişten bugüne HAK-İŞ Konfederasyonumuzun verdiği mücadelelere değinerek, “Konfederasyonumuzun 47 yıllık mücadelesini kısa bir zaman dilimine sığdırmak ve anlatmak çok zor. 22 Ekim 1976’da Türk çalışma hayatına adım atan HAK-İŞ Konfederasyonumuz, henüz emekleme dönemini tamamlamadan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık dönemlerine, darbelere muhatap olmuştur” diye konuştu. “12 Eylül’de Bütün Faaliyetlerimiz Durduruldu” HAK-İŞ’in örgütlülüğünü henüz tamamlayamadan darbelerle karşı karşıya kaldığını söyleyen Arslan, “Darbelerden HAK-İŞ Konfederasyonumuz da büyük ölçüde etkilemiştir. 12 Eylül ile birlikte ilk Milli Güvenlik Konseyi kararlarından bir tanesi HAK-İŞ, Disk ve Misk’in kapatılması ve faaliyetlerinin durdurulmasıydı. HAK-İŞ üyeleri darbecilerin bütün dayatmalarına rağmen üyelerine sahip çıkmış, darbecilerin tek konfederasyona üye olmaları yönündeki dayatmalara karşı direnmiştir. Üyelerimiz toplu sözleşmesiz, sendikasız ve sahipsiz bırakılmak istenmiştir. Türkiye’nin yaşadığı darbeler karşısında HAK-İŞ yine başarı ortaya koymuş, bedeller ödemiş ve bu bedelleri sadece hayatlarını vererek değil, meydanları doldurarak, şehit ve gaziler vererek ortaya koymuştur. HAK-İŞ, 15 Temmuz ihanetine karşı üyeleriyle birlikte meydanları doldurmuş, şehit ve gaziler vermiştir” diye konuştu. “HAK-İŞ’in Gücü Türkiye’nin Gücüdür” HAK-İŞ’in “Gücünün Türkiye’nin Gücü” olduğunu vurgulayan Arslan 47. Kuruluş Yıldönümünün hayırlı olması dileğinde bulunarak, “Dünden bugüne yaşadığımız yarım asırlık tecrübe bizlere şunu gösteriyor. HAK-İŞ’in gücü Türkiye’nin gücüdür. Bu ülke bunu hak ediyor, HAK-İŞ de bunu hak ediyor. Güçlü bir Türkiye ve sivil topluma ihtiyaç varsa, HAK-İŞ’in gücünü daha da pekiştirmesi gerekiyor” dedi. “HAK-İŞ’i Geleceğe Taşımalıyız” HAK-İŞ’in büyümesinde her üyemize görevler düştüğünü hatırlatan Arslan, “21 sendikamız ile birbirimizi kucaklamak, muhabbetimizi daha da güçlendirmek zorundayız. Şahsi kırgınlıklarımızı bir kenara iterek HAK-İŞ’i geleceği taşımalıyız. Erdemli bir sendika inşa etmek için HAK-İŞ’e ihtiyacımız var. HAK-İŞ’e sahip çıkmak ülkemize sahip çıkmak, HAK-İŞ’i güçlendirmek Türkiye’yi güçlendirmektir” dedi. “HAK-İŞ Büyümesini Sürdürüyor” HAK-İŞ’in 21 sendikası ve her iş kolunda faaliyet gösteren sendikalarıyla birlikte üye sayısını her geçen gün artırdığına dikkat çeken Arslan, “HAK-İŞ, 81 il başkanlığı, 250 ye yakın şube başkanlığı ve 765 bin üyesiyle Türkiye’nin en etkin ve güçlü konfederasyonlarından birisidir. Türkiye’nin en büyük işçi sendikası HAK-İŞ’e üye Hizmet-İş sendikamızdır. Türkiye’nin en büyük üçüncü sendikası Öz Sağlık-İş sendikamızdır. Türkiye’de iş kollarının en büyük sendikalarına sahibiz. Sayısal anlamda da önemli eşikleri aştık. Yasal düzenlemeler nedeniyle üyelerimizi kaybetmemize karşın, HAK-İŞ büyümesini sürdürüyor. HAK-İŞ’in gücünün Türkiye’nin gücü olduğunu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu. “Kadro Mücadelesi HAK-İŞ’in Mücadelesidir” Genel Başkanımız Mahmut Arslan, kamuda taşeron sistemin kaldırılmasında en büyük mücadeleyi HAK-İŞ’in verdiğini anımsatarak, “HAK-İŞ olarak, taşeronda çalışan işçilerin liderliğini biz yaptık. Hiçbir beklentimiz yokken, gelecek için hiçbir umut ışığı yokken biz meydanlardaydık. HAK-İŞ Konfederasyonumuz ve sendikalarımız taşeron sisteminin ortadan kaldırılması için büyük bir mücadele başlattı. Taşeron şirketlerde çalışanların kadro almasını sağladık. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüştük, her görüşmemizde kadro talebimizi yüksek sesle dile getirdik ve 696’yı hayata geçirdik. Çalışanlarımız taşerondan kurtulup kadrolarına kavuşmuşsa bunun en büyük kahramanı, Cumhurbaşkanımız, Bakanımız ve HAK-İŞ Konfederasyonu’dur” diye konuştu. “Kamu Çerçeve Protokolü’nün Ek Maddelerinin Uygulanmasını Bekliyoruz” Kamu Çerçeve Protokolü’nün ek maddelerin hayata geçirilmesi için mücadeleye devam ettiklerini vurgulayan Arslan, “Başta geçici ve mevsimlik işçilerin uzun yıllara dayanan kadro sorununun çözümü için çalışıyoruz. 696 ile kadro alan ve kamu çalışanı olan arkadaşlarımızın özlük haklarındaki eksikliklerin giderilmesi konusunda sayın bakanımızla bir mutabakatımız var. Zorunlu emeklilik, tayin ve becayiş hakkı ve belediyelerde verilmesi gereken ilave tediyenin verilmesi ve taleplerin karşılanması, 696’dan kaynaklı sorunların giderilmesi için bir irade ortaya konmuştur. Bunun içinde bu sorunların giderileceği bir çalışmanın yapıldığını biliyoruz. Bu konuda destek ve katkımızı devam ettireceğiz” şeklinde konuştu. “Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sorunumuz Acilen Çözülmelidir” Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunun 1999 yılında IMF’nin ülkemize dayattığı ve mutlaka bu yaş çıkmazsa kredi yok dediği bir dönemde siyasi iktidarın IMF’ye teslim olmasıyla birlikte ortaya çıkmış bir sorun olduğunu belirten Arslan, “8 Eylül 1999 tarihinden önce işe girmiş bütün emekçiler eski mevzuata göre emeklilik haklarını kullanmalıdır. Bu konuda ciddi bir kararlılık gösteriyoruz ve bunu her zaman anlatmaya devam edeceğiz” dedi. “Hakkaniyetli Bir Vergi Reformuna İhtiyacımız Var” Arslan, Türkiye’nin adil ve hakkaniyetli bir vergi reformuna ihtiyacı olduğunu belirterek, yüksek enflasyona bağlı olarak vergi dilimlerinin aynı oranda artırılmamasının başka sorunları ortaya çıkardığını ifade etti. Arslan, “Vergi dilimleri yüzünden toplu sözleşmelerde elde ettiğimiz kazanımları birkaç ay içerisinde kaybediyoruz. Bir de kriz dönemi için çözüm önerimiz var. Türkiye krizlerden kurtulana kadar yüksek enflasyon, yüksek döviz ve hayat pahalılığının normalleşmesine kadar bütün vergi oranlarının yüzde 10 ile sınırlandırılmasını istiyoruz” dedi. “KKTC’ye Sahip Çıkacağız” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye için büyük önem arz ettiğini hatırlatan Arslan, “Türkiye’nin güvenliği adadan geçiyor, mavi vatanın geleceği adadan geçiyor. Türkiye kendi geleceği için adaya sahip çıkmak zorunda. Kıbrıslı Türklerin özgür, bağmışız bir şekilde adada kalmaları ve sahip çıkmalarının yolu Türkiye’den geçiyor. Bu konuda Kıbrıs Kamu-Sen ile birlikte neler yapılacağı konusunda çalışmalarımız var. KKTC’deki çözüm Türkiye için de önemli bir çözüm olacaktır. ABD ve AB’nin şantajlarına Türkiye kulak asmamalı ve bu meseleyi kökten çözmeliyiz” dedi. “İş Kazalarının Yaşanmasını İstemiyoruz” Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye’de son 20 yıl içinde iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli yasal düzenlemeler yapılmış olmasına karşın, çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden birini sosyal ve ekonomik bir yara olarak iş kazalarının oluşturduğunu yaşadığımız bu kaza bize acı bir şekilde hatırlatmaktadır. İş kazalarının yüzde 95’inin önlenebilir kazalar olmasına karşın, neredeyse her gün, koruyucu önlemlerin alınmadığı ya da ihmal edildiği işyerlerinde ortaya çıkan ‘kazalar’ sonucunda işçiler hayatını kaybetmekte ya da sakat kalmaktadır. Kazaların yüzde 95’inin önlenebilir kaza olduğu düşünülürse, nerede eksikliğimiz olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Gerekli ve yeterli önlemler alınmadığı, denetim zaafı giderilmediği, cezalar caydırıcı olmadığı, iş sağlığı ve güvenliği alanında bir zihniyet dönüşümü yaşanmadığı sürece bu tür kazaların gündemimizden hiç düşmeyeceği maalesef görülmektedir. 41 şehidimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Tedbir almak bizlere düşüyor. Bu kazada kimin sorumluluğu ve ihmali varsa gereğinin yapılmasını istiyoruz. Yeni kazaların yaşanmaması için buna ihtiyacımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bu kazaların olmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız’ sözünü bir teminat olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu. |
||
|
||
Etiketler: IMF, dayatması, EYT’de, , haklar, biran, öne, verilmeli, |
|
||
|