AYİDER, müteahhitlik, yapı malzeme gibi inşaat sektörünün temsilcilerini geleneksel “AYİDER İnşaat Zirvesi ve Fuarı”nda bir araya getiriyor. Bu yıl 10.’su 25 Kasım Pazartesi günü Kadıköy Büyük Kulüp'te düzenlenecek etkinliğe 450 kişinin katılması bekleniyor. Zirve öncesinde açıklamalarda bulunan AYİDER Başkanı Hakan Şişik, son 6 aydır inşaat maliyetlerinde önceki dönemlere oranla daha yavaş bir artışın olduğunu belirtirken kalifiye eleman probleminin devam ettiğini söyledi. “İşçilik maliyetleri, malzeme maliyetlerinin önünde. Çünkü kalifiye eleman bulma problemimiz devam ederken bir yandan ücretler yukarıya çıktı bir yandan da profesyonellerle çalışabilmek için inşaat sahipleri sıraya girmek durumunda kaldı” diyen Hakan Şişik, deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte eleman sorununun da azalabileceğini sözlerine ekledi. İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarının yoğun olarak gerçekleştiği Bağdat Caddesi’ndeki son durum hakkında da bilgi veren Şişik, “Bağdat Caddesi’nde inşaatların ortalama maliyeti 1000 dolar civarında. Bağdat Caddesi’nde kat sınırı olduğu için müteahhitler kat karşılığı çalışmaktan uzak duruyorlar. Bunun yerine taahhüt işleri daha fazla. Bağdat Caddesi’nde yapıların çoğu eski ve bölgede her 3 binadan 1’i yenilendi. Ayrıca iş yerlerinin değer artışı artan nüfus doğrultusunda konuta nazaran daha yükseldi diyebiliriz” açıklamalarında bulundu.

10 bin dolarlık yatırımla konutlar yeşil bina olabilir

Derneğin kurulduğu ilk günden bu yana yeşil dönüşümü önemseyip derneğe üye olan firmaların yeşil dönüşüme uygun konutlar inşa ettiğini belirten AYİDER Başkanı Hakan Şişik, “Almanya, bugün elektriğini yüzde 100 temiz enerjiden sağlayan yapılara sahip. Çevre dostu yeşil binalar sayesinde su kullanımında yüzde 40-50, elektrik enerjisinde ise yüzde 100 tasarruf sağlamak mümkün. Londra’da çevreci bazı binalarda bir atık su 8 kere kullanılıyor. Biz de kentsel dönüşüm sürecinde yeşil binalar için çalışmayı hedef edindik. Yatırım seviyesi minimum 10 bin dolar ile maksimum 500 bin dolara kadar olan bir makasta binaya yapılacak çevresel faktörlerle, gri su atıkları, enerji panelleri, yağmur sularının toplanması sağlanabilir. Vatandaşa da bu yatırımın 2 yıl sonra geri dönüşünün sağlanacağını anlatmalıyız. Bugün su kıtlığını konuşuyoruz. Onun yerine ‘Su kullanımını nasıl azaltırız?’ konusunu konuşmalıyız. Çünkü bir diş fırçalamada, el yıkamada akıp giden su tüketimi çok ciddi. O nedenle binalarda çevresel etki, zorunlu olmalı. En azından 5 binlik planlarda işlenmeli, zorunlu hale getirilmeli” dedi.