Bükülmüş metal, sert rüzgar: Jetin duvarı 3 mil yükseklikte yırtıldığından kıl payı kaçınılan bir felaket

Yüksek sesli "patlama" yeterince şaşırtıcıydı ve havayolu kabinini hemen dolduran kükreyen rüzgar Kelly Bartlett'in cesaretini kırdı. Yine de sarsılmış, gömleksiz ve tırmalanmış bir genç yanındaki koltuğa oturunca felaketin ne kadar yaklaştığını fark etti.

Boeing 737 Max 9'un gövdesinin sadece üç sıra ötedeki bir kısmı 3 mil (4,8 kilometre) yükseklikte patlayarak yakındaki koltukların metalini büken ve gencin üzerindeki cep telefonlarını, kulaklıkları ve hatta gömleği bile kaptıran bir vakum yaratmıştı. geri.

Bartlett Pazartesi günü Associated Press'e "Bir şeylerin ters gittiğini biliyorduk" dedi. “Ne olduğunu bilmiyorduk. Ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorduk. Bunun kaza yapacağımız anlamına gelip gelmediğini bilmiyorduk."

Cuma günü Alaska Havayolları'nın Portland'dan Güney Kaliforniya Ontario Uluslararası Havaalanı'na yaptığı 1282 sefer sayılı uçuşunun ilk altı dakikası rutindi; Boeing 737 Max 9, seyir yüksekliğinin yaklaşık yarısına ulaşmıştı ve saatte 640 kilometrenin üzerinde bir hızla seyahat ediyordu.

Sonra aniden sol kanadın arkasındaki çalışmayan bir acil durum çıkışını kaplayan 2 fit x 4 fit (61 santimetre x 122 santimetre) boyutlarında bir gövde parçası patladı. Uçakta yalnızca yedi koltuk boştu ve kadere göre, bunlar arasında patlayan deliğe en yakın iki koltuk da vardı.

Oksijen maskeleri hemen düştü ve Bartlett, bir uçuş görevlisinin koridorda etkilenen sıraya doğru yürüdüğünü, sanki sert bir rüzgarla karşı karşıyaymış gibi öne doğru eğildiğini gördü. Daha sonra uçuş görevlileri yolcuları patlamanın meydana geldiği bölgeden uzaklaştırmaya başladı.

Bunların arasında Bartlett'in yanına taşınan genç çocuk da vardı.

“Basınç nedeniyle panel patladığında gömleği vücudundan çekildi ve onu koltuğunda tutan ve hayatını kurtaran da emniyet kemeriydi. Ve orada yanımdaydı" dedi ve annesinin başka bir yere oturtulduğunu ekledi.

“Maskelerimiz vardı ve uçağın sesi çok yüksek olduğundan konuşamıyorduk. Ama telefonumda yazdığım bir notlar uygulaması vardı. Ben de ona yazdım ve yaralanıp yaralanmadığını sordum" dedi Bartlett. "Orada oturduğuna ve neler yaşadığına, o sırada neler hissettiğine inanamadım."

Çocuğun da iyi olduğunu ancak biraz çizik olduğunu yazdığını ve "bu inanılmazdı" ve "nezaketiniz için teşekkür ederim" diye eklediğini söyledi.

Çıkış kapısı tapası, lise fizik öğretmeni Bob Sauer'in güneybatı Portland'daki arka bahçesine düştü. Sauer, Pazar gecesi herhangi bir enkaz ararken el fenerinin ışığında kalbinin "biraz daha hızlı atmaya başladığını" söyledi.

Pazartesi günü evinin önünde bir grup gazeteciye "Bunun bir uçağın parçası olduğu çok açık" dedi. "'Aman Tanrım, insanlar tüm hafta sonu bunu arıyordu ve sanki arka bahçemdeymiş gibi görünüyor' diye düşündüm."

Sauer, kendisi ve kapı tapasını almak için evine gelen yedi Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu görevlisinin, kapının sağlam olmasına şaşırdıklarını söyledi. Ağaç dallarının düşüşünü kırdığı görüldü.

Sauer'in komşusu Diane Flaherty'nin verandasına bir koltuk başlığı düştü. Flaherty, bir arkadaşı ona federal ajanların mahallesinde uçak parçaları aradığını söyleyen bir e-posta gönderene kadar kömür renkli yastığın ne olduğunu anlamadı. Bir NTSB ajanı onu almaya geldi.

"Bir kafalık yastığının gökten arka bahçenize düşme ihtimali nedir?" dedi.

Pilotlar ve uçuş görevlileri kamuya açıklama yapmadılar ve isimleri açıklanmadı, ancak Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulu müfettişleriyle yapılan röportajlarda eğitimlerinin nasıl başladığını anlattılar. Pilotlar, uçağı hızla Portland'a geri götürmeye ve uçuş görevlilerine odaklandılar. Yolcuları mümkün olduğunca güvende ve sakin tutmaya çalışıyoruz.

NTSB Başkanı Jennifer Homendy, Pazar gecesi düzenlediği basın toplantısında, "Uçuş ekibinin eylemleri gerçekten inanılmazdı" dedi. O ilk saniyelerde kabin içindeki sahneyi "kaos, hava ve etraflarında olup biten her şey arasında çok gürültülü ve çok şiddetli" olarak tanımladı.