“Keşke Cumhurbaşkanımızın vakti çok olsaydı da Kayseri’de girmedik sokak cadde bırakmadan dolaşabilseydi, ne güzel olurdu! Zira geçtiği yollarda çiçekler açtı, otlar yeşerdi. Tabiri caizse yollar kaymak gibi oldu” diyen Özkaya, şunları söyledi;

“Anlayacağınız Kayseri’de bir kaç aydır yapılmayan ertelenen işler bir kaç güne sığdırılarak halledildi. İl teşkilatı ve yerel yönetimler katılımın yoğun olması için vatandaşı şehirde yoğun bir reklam bombardımanına maruz bıraktılar. Ki bazı yerlerde abartılı bir şekilde afiş uygulaması israf boyutunda yapıldı.

Miting günü herkesin dikkatini çeken bir şey vardı geçmiş yıllara nazaran miting alanı daraltılmıştı yada daraltılmak zorunda kalındı. Belli ki teşkilatlar ve yerel yönetimler taşıma suyla değirmeni dönderemeyeceklerini anladılar ve böyle bir çözüme başvurdular. Ki kalabalık gözükebilsinler. Binlerce kişi alana ücretsiz taşıma ile çevre ilçelerden, köylerden hatta özel/kamu kuruluşlarında görevli/çalışan olarak getirilse de beklenen etkiyi yaratamadı. Miting alanında toplanan insanların coşkuşu geçmiş yıllarda yapılan mitinglere nazaran daha sönüktü ve zoraki getirilmiş hissiyatını rahatlıkla ortaya koyabilmekteydi. Bu da Kayseri’nin Ak Parti’nin Kalesi şehirlerden biri olduğu gerçeğini derinden sarsmaya yetmiştir. Yani artık Kayseri’de de “Kale Sallandı” diyebiliriz. Bu kaleyi de sallayanlar elbette yine kendileri, yine yanlış yönetimleri, yine liyakatsizlikleridir. Ülkenin yaşadığı sıkıntıların fotoğrafına yanlış kadrajdan baktıkları aşikar.

Yıllardır Kayserili bilir işini lafının ardına saklanılarak şehre yapılan yatırımların çoğu Kayserili hayırseverlerin sırtına yüklenilerek, devletin destek vermesi noktasında geçiştirilip duruldu. Artık Kayseri’de biliyor işini! Ekonomik sıkıntıların boy gösterdiği bir zamanda ortada dönen rantların, liyakatsiz yöneticilerin olması halktan kopukluğun hiç olmadığından fazla olduğu bir dönemde miting düzenlemek, Sayın Cumhurbaşkanı ve Yerel yöneticilere o eski heyecanı ve şevki yaşatmadığı gibi vatandaşa da yaşatamadılar. Bu şehrin sağduyulu insanları rahatsız ve iktidarda olan Cumhurbaşkanına destek veren vatandaşlarımız rahatsız. Rotayı 28 Şubatçıların çizmeye başladığının ve emanetin ehil ellerde olmadığının gayet farkındalar. Önceleri konuşmaktan, gönül bağı, üzerlerindeki baskı gibi sebeplerden dolayı bir çoğu çekinmekte ve çekinceleri de devam ediyor. Ancak çekincenin de ötesine geçmiş ülke gerçekleri de bu geminin nereye gittiğini gayet iyi hissettiriyor. Günü geldiğinde sandık önlerine konduğunda gerekeni yapacaklar. Hiç endişeniz olmasın. Sonuçta vatandaş miting alanında göstermediği ilgiyi, sevgiyi sandıkta da göstermeyecektir. Anlayacağınız geminin dümenine başkasını oturtmak için yetki vermeyeceklerdir. İşte DEVA olarak başta hukuğun üstünlüğünü göz önüne alarak çıktığımız bu yolda bu şehre bu ülkeye  hak ettiği değeri kendi rotamızın başında kaptanlığımız ile göstereceğiz.”