Hayvancılıkla uğraştığını ifade eden Kılıç, “Geçimimi hayvancılıkla sağlıyordum süt üretimi yapıyordum, yalnız son zamanda malum yem, saman fiyatlarındaki artışlardan dolayı yemciye olan borçlarımı da ödeyemediğimden sesimizi de kimseye duyuramadığımızdan ineklerimi satmak zorunda kaldım. Bu güne kadar oyumu hep AK Partiye verdim. İnanın oy verdiğim kolum kesilseydi de vermeseydim” diye dertlerini İyi Partililere anlattılar.

Besici Tuncay Kılıç, “Malum yem fiyatlarındaki artışlardan dolayı ineklerimi satmak zorunda kaldım. Hepsini kesime verdim. Geçen yıl bu zamanlarda yemin torbası 90-95 TL civarlarındayken 200 TL’nin üzerinde.  Tabi bu bir de besi yemi, süt yemi daha da fazla. Yemcilerle konuştuğumuzda bu gün 200 TL’ye yem versem yarın 200 TL’ye bu sefer ben alamıyorum diyor. Sağ olsun Tarım Bakanımıza diyor ya çiftçimiz bir sorunu yok diye. Sayın bakanımıza göre bir şey yok gelsin görsünler bakalım çiftçileri besicileri ne durumdalar. Geçen yıl 50 tane hayvan besleyen besici bu sene 70 tane hayvan besleyebiliyor mu? Geçen yıl 100 dönüm tarla ekip biçen çiftçi, bu sene 120 dönüm tarla ekip biçebiliyor mu acaba? Bizim sesimizi feryadımızı duyan yok maalesef. Ben ahırımın kapısını kilitledim. Benim gibi üç beş derken birçok kişi ahırına kilit vuracak. Öyle bir zamandayız ki halk tarafından seçilenler kendi maaşlarına bir gecede 10 bin 15 bin zam yaparken bir askeri ücrete bile üç kuruş zam yapmak için 4 kez toplanıyorlar. Milyonlarca çalışan bir kişinin ağzından çıkacak söze bakıyor. Allah büyüktür kimsesizlerin sahibi Allah’tır. İllaki bu garibanlarda günü geldiği zaman yetkisini kullanacaktır. Ben AK Partiliydim. Bu güne kadar oyumu hep AK Partiye verdim. İnanın oy verdiğim kolum kesilseydi de vermeseydim.” dedi.

ÖLMEDİK AMA SÜRÜNÜYORUZ

Tuncay Kılıç’ın eşi Altungül Kılıç “Sattığımız süt fiyatına yeniden yem alamıyorduk. Evimiz kira, çocuklar okuyor, elimize geçen üç kuruştu ona da hayvanlara yem alsak biz aç kalıyoruz, biz karnımızı doyursak hayvanlara bakamıyorduk. İneklerimizi satmak zorunda kaldık onun parasını da yemciye borcumuzu ödedik. 5 çocuk annesiyim, çocuklarıma bakmam gerek okula gidiyorlar okul ihtiyaçları oluyor artık evlere temizlik yapmaya giderek onlara bakmaya çalışacağım. Markete gittim 5 litre yağın fiyatı olmuş 130-140 lira. Çocuğun defteri bitmiş defter istedi baktım 15 lira çocuklara yiyecek bir şey alayım dedim girdiğimle çıktığım bir oldu markete. Biz nasıl geçimimizi sağlayacağız. Artık sesimizi feryadımızı duysunlar. Ölmedik ama sürünüyoruz.” İfadelerini kullandı.

KİM NE ZAMAN VATANDAŞIN FERYADINI DUYACAK

Kazım Yücel, “Yem fiyatlarındaki artış, elektrik su derken birçok girdinin artması nedeniyle hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın artık ineklerini satmak mecburiyetinde bıraktı. Vatandaşımız sesimizi duyan yok artık diyor. Kim ne zaman vatandaşın derdini sıkıntısını feryadını duyacak? Hayvanlarını satan bir aile, sattığı hayvanın parasının üzerine de sağdan soldan bularak ekleyerek yemciye olan borcunu ödediğini ifade ediyor. Bu insanlar ellerindeki kalan son iki ineğini de satmak zorunda kalmışlar şimdi ne ile geçinsinler? Ev hanımı ve 5 çocuk sahibi ablamız çocuklarını evde bırakarak ev temizliği yaparak geçimini sağlamayı düşündüğünü ifade ediyor. Ölmedik belki ama sürünüyoruz diyorlar.” dedi.

İNEĞİNİ SATMIŞ SABAH NE YİYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Yücel, “Tuncay Beyinde söylediği gibi bir gecede kendi maaşlarına 10-20 bin TL gibi zam yapanlar ya da 3-5 maaş alanlar var, Şunu bilin ki bu gün ineğini satmış insan sabah ne yiyeceğini düşünüyor. Eğer ki vatandaşını düşünen bir hükümet varsa şunu bilsin, sadece bu bir örnek, bunun gibi çok örnek var. Bakın lambalar bile yanmıyor insanlar artık en ufak şeylerden bile tasarruf yapmaya çalışıyor. Hükümette tasarrufa gitsin.” ifadelerini kullandı.