Avustralya Sendikalar Konseyi ( ACTU ) ve Curtin Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın raporuna göre silika tozuna maruz kalan Avustralyalı işçilerin 10 bininin gelecekte akciğer kanserine yakalanacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, Avustralya’daki tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 1'ine tekabül ediyor.

Abalıoğlu Holding iştiraklerinden Hifyber, endüstriyel tesislerde çalışan sağlığını tehdit eden silika tozunun etkilerini ve tehlikesiz bir ortam yaratmanın yöntemini açıkladı.

Endüstriyel tesislerde üretim esnasında oraya çıkan toz partikülleri, çalışan sağlığını tehdit ediyor. Özellikle; metal dökümcülük, inşaat, beton, seramik, maden, taş ocağı, alüminyum ve çelik gibi iş kollarında üretim esnasında açığa çıkan silika tozu; mide, karaciğer, kemik ve beyin gibi farklı organlarda zamanla kanser gelişmesine neden olabiliyor.

Son yıllarda, silika maruziyeti olan işçiler üzerine yapılan araştırmalarda silika maruziyetinin sonuçlarını ortaya koyuyor. Avustralya Sendikalar Konseyi (ACTU) ve Curtin Üniversitesi tarafından yapılan araştırma da silika maruziyeti olan işçilerin gelecekte yaşayacağı sağlık sorunlarını gösteriyor. Yayınlanan raporda; silika tozuna maruz kalan Avustralyalı işçilerin 10 bininin akciğer kanserine yakalanacağı; yaklaşık 104 binin de ise silikoz vakası gelişeceği tahmin ediliyor. Bu sonuçlar, gelecekte Avustralya’nın yetişkin popülasyonunda görülebilecek tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 1'ine tekabül ediyor.

“İş kolu ne olursa olsun, prosesten çıkan ve çapı 10 mikrondan küçük olan endüstriyel tozun, çalışanların sağlığı ve konforu üzerindeki etkisini unutmamak gerekiyor” diyen Hifyber Genel Müdürü Ahmet Özbecetek, sözlerine şöyle devam etti:

“Endüstriyel tesislerin faaliyetleri sonucunda oluşan; duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halindeki emisyonlar, insan sağlığını doğrudan tehdit ediyor. Özellikle; inşaat, beton, seramik, maden, taş ocağı, alüminyum ve çelik gibi ağır endüstrilerde prosesten çıkan silika tozu, önlem alınmadığında çalışanların çeşitli kanser türlerine yakalanmalarına sebebiyet verebiliyor. Bu durumla mücadele etmek için endüstriyel tesislerdeki prosesten kaynaklı tozların kaynağından emilmesi ve toz toplama sistemi tarafından filtre edilerek, zararsız bir şekilde atmosfere atılması gerekiyor. Böylece mahaldeki havanın kalitesini artırarak, hem çevre sağlığını hem de çalışan personelin sağlığını korumak ve üretimde verimliliği artırmak mümkün hale geliyor.

Toz, aynı zamanda işletmeler için güvenlik tehlikesi de oluşturuyor. Havada asılı kalan toz, kazara çıkan yangınlar da yakıt etkisi yaratarak, patlamalara da neden oluyor. Bu nedenlerden dolayı bir tesisin operasyonları için kritik öneme sahip olan “toz toplama sistemlerinin hava filtreleri”nin yüksek verimlilikle partikül tutma özelliğine sahip olması hayati önem taşıyor.

Hifyber olarak, “toz toplama sistemlerinin hava filtreleri” için geliştirdiğimiz filtrasyon medyası ile endüstriyel tesislerde güvenli çalışma ortamları sunuyoruz. Blend kağıtlar üzerine yapılan kaplama ile ürettiğimiz Hifyber filtrasyon medyası, toz toplama sistemleri vasıtasıyla endüstriyel tesislerdeki iç ortam havasını temizlemenin yanı sıra ortamda bulunan elektrostatik yükü emerek, kıvılcım ve patlama riskini de ortadan kaldırıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

Hifyber Hakkında

Hifyber, 2.500’e yakın çalışanı ile 3 kıtada faaliyet gösteren Denizli, Türkiye merkezli Abalıoğlu Holding’in iştiraki olan Açık Kart Bilgi Teknolojileri Ticaret A.Ş. firmasının elektrospining teknolojisi ile nanofiber kaplı filtre medyası üreten markasıdır.

Hifyber, Denizli’de bulunan üretim tesislerinde 2014 yılından bu yana endüstriyel hava filtrasyonu ve HVAC sistemleri alanında faaliyet gösteren firmalara, yarı-mamül olarak “nanofiber kaplı filtre medyası” üretmektedir. Hifyber aynı zamanda N95 (FFP2) / N99 (FFP3) yüz maskeleri için de performans katmanı üretimi gerçekleştirmektedir.