Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Kayseri’de konuşmasını gerçekleştiren Hamdi Sürücü, “Eğitimin ve Öğretmenlerin temel meselelerine hiçbir çözüm üretmeyen 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununun adı değiştirilmeli ve yeniden bir Öğretmenlik Meslek Kanunu yapılmalıdır. Yeni kanun Öğretmen yetiştirmeden başlayıp öğretmenlerin özlük haklarını, atamalarını, yer değiştirmelerini, görevde yükselmelerini, yer değiştirmelerini v.b. bütün sorunlarını ele alan yeterlilikte olmalıdır. Eğitim müfettişlerinin sorunlarına çözüm bulmalı, özel sektörde çalışan öğretmenlerin bütün sorunlarına çözüm bulmalı, ücretli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözüm bulmalıdır. Kanun teklifi meclise verildiğinden beridir söylediğimiz gibi; İçeriği daha önceden stajyerlik adıyla var olan aday öğretmenlik, yine 2004’den beri yürürlükte olan kariyer basamakları ve tüm memurları ilgilendiren 3600 ek gösterge gibi üç mesele olan 7354 S.K. Bir Öğretmenlik Meslek Kanunu değildir değiştirilmelidir. 28 Mayıs seçimleri öncesine mülakatın kaldıracağı sözünü veren Sayın Cumhurbaşkanımızın bu vaadinin gerçekleşmesini öğretmen adayları sabırsızlıkla beklemektedir. "Seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Millî Eğitim ve İçişleri bakanlarımla görüşerek bir yol haritasıyla ilerletiriz." diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın öğretmenlere verdiği sözün bir an evvel gerçekleşmesini temenni ediyoruz. 4 yıl eğitim fakültesini okuyan, pedagojik formasyonunu tamamlayan, üstelik aylarca çalışıp KPSS sınavını geçen gençlerimizin mülakat gibi gereksiz bir uygulama elenmesini adaletsiz bir uygulama olarak görüyoruz. Akla şu soru geliyor? Acaba bu mülakat uygulaması liyakati olanı seçme işi değil de adamını seçme işimi? Yöneticilerin bu şaibeden kurtulması için adil olmayan mülakat uygulaması bir an evvel kaldırılmalıdır.” dedi.
Hamdi Sürücü, “Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak eğitim öğretimin sorunlarının çözümü için önerilerimizden bir kısmını tekrar hatırlatmak istiyoruz. Günümüzde iyi ve güzel ahlaklı, merhametli ve liyakat sahibi insanlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu nedenle eğitim öğretimde önce ahlak ve maneviyat düsturu öncelenmelidir. Millî eğitim sistemimiz 200 yıldır peşinde yolunu kaybettiği batı taklitçisi eğitim anlayışından kurtarılmalıdır. Millî Eğitim milletimizin inanç, ahlak ve kültürünü temel alan gerçek bir Millî Eğitim sistemi olmalıdır. Ana sınıfından itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi zorunlu olmalı, yeni nesiller küçük yaştan itibaren milletimizin inanç ve ahlakıyla bütünleşen Millî ve Manevî değerlerine bağlı olarak yetiştirilmelidir. Ahlak ve maneviyattan yoksun olan fertler değil, helali, haramı bilen, hakka hukuka bağlı, vicdan sahibi, merhamet sahibi nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz.” açıklamasında bulundu.
|