Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan ancak Filistinli Hıristiyanların soyundan gelen Habash, "İnsanlara yardım etmeyi önemsiyorum" dedi. "Başkanın da öyle yaptığını sanıyordum."

Filistinli Amerikalı Tarık Habaş, Biden yönetiminin "tüm insan hayatına eşit değer vermediğini" söyledi.

Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir danışman, Başkan Biden'ın İsrail-Hamas savaşını yönetme görevine atandı; yönetim ABD'nin İsrail'in Gazze'deki bombardımanına verdiği destek nedeniyle bölünmelerle karşı karşıyayken bunu yapacak ikinci yetkili.

Bakanlığın tek Filistinli Amerikalı siyasi yetkilisi olan danışman Tarık Habaş, çarşamba günü yaptığı açıklamada, "milyonlarca masum hayatı tehlikeye atan" bir yönetime artık hizmet edemeyeceğini duyurdu.

Perşembe günkü bir röportajda Habash, "empati kurmadığını ve başkanın kendi insanlığımı tanımadığını" hissetmesinin ardından bu karara vardığını söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan ancak 1948'de İsrail devleti kurulduğunda Yafa'dan kovulan Filistinli Hıristiyanların soyundan gelen Habash, "İnsanlara yardım etmeyi önemsiyorum" dedi ve şöyle devam etti: "Başkanın da öyle yaptığını sanıyordum. .”

Habash, 3 Ocak'ta Eğitim Bakanı Miguel Cardona'ya yazdığı istifa mektubunda, "milyonlarca masumun hayatını tehlikeye atan" bir yönetime artık hizmet edemeyeceğini söyledi.

Habaş mektubunda şunları yazdı: "Masum insanlara yönelik her türlü şiddetin korkunç olduğunu söylemeye gerek yok. İsrailli ve Filistinli her kaybın yasını tutuyorum" diye yazdı Habaş, "Fakat tüm insan hayatına eşit değer vermeyen bir yönetimi temsil edemem." .”

Habash, Planlama, Değerlendirme ve Politika Geliştirme Ofisi'nde danışman olarak görev yapmış ve burada öğrenci kredileri, üniversiteye erişim ve karşılanabilirlik gibi yüksek öğrenim politikası konularında çalışmıştır.

Kendisi, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği ve 1.200'den fazla kişinin ölümüne yol açan bir saldırı sonrasında başlayan savaşa ilişkin yönetimin politikaları nedeniyle kamuoyu önünde istifa eden ikinci yetkili oldu.

Ekim ayında, İsrail'in bombardımanına başlamasından kısa bir süre sonra, üst düzey bir dışişleri bakanlığı yetkilisi, ABD'nin Gazze halkını kuşatma altına alan İsrail'e silah ve mühimmat gönderme kararı üzerine, kendi deyimiyle "bir tarafa körü körüne destek" verdi.